Small Grey Outline Pointer

18 Ekim 2013 Cuma

Zıt Kutupların Çekimi | 4. Bölüm

Çeviren: -Churrimy


Zıt Kutupların Çekimi | 4.Bölüm - Elveda Arkadaşlık




“Eğlenceli olacak. Söz veriyorum.” Dedi Chanyeol siyah kamyona yürürken. Baekhyun kafa sallayarak hafifçe gülümsedi. Arabaya vardıklarında, herkes oradaydı. Chanyeol kapıyı Baekhyun için açtı. “Önce sen.” Baekhyun gülümseyip arabaya bindi ve endişeli bir şekilde tanımadığı bir adamın yanına oturdu. Chanyeol da onun yanına oturup kapıyı kapadı.
“Pekala, hadi yolda parti yapalım.” Dedi öndeki çocuk. Bu Chanyeol’un birkaç gün önce kavga ettiği çocuk, Kris’ti. Tuhaf olan. Baekhyun sessizce emniyet kemerini taktı ve kamyonun etrafına baktı. Kimse emniyet kemerini takmıyordu, sadece sohbet ediyorlardı. Sonra aniden müzik patladı. Baekhyun yavaşça kulaklarını kapattı.
Uzun sürüşün sonrasında sonunda müziğin sesini kıstılar ve Kris konuştu. “Ee, Chanyeol. Arkadaşın hiç buraya gelmiş miydi?”
“Hayır, sanmıyorum. Onu hiç buraya getirmedim.”
“Ohh, tamam.” Dedikten sonra Kris aynadan Baekhyun’a baktı. “Endişelenme. Eğlenceli olacak. Orası bizim gizli yerimiz, bir şeyleri saklar veya bir şeyler yaparız.”
Baekhyun kafa salladı ve utangaçça gülümsedi.
Oraya ulaştıklarında kirli, sprey boyayla kaplı bir binayla karşılaştılar. Chanyeol’dan sonra, Baekhyun adım atıp arabadan çıktı ve hızlıca yürümeye başlamış erkek arkadaşına çabucak yetişti. Diğerlerinin ne düşüneceğini umursamadan onun koluna tutundu. Zaten Chanyeol’un da önemsediği yoktu ya.
Kris binanın kapısını açıp içeri yürüdü, herkes de onu takip etti.
Baekhyun Chanyeol’u bırakıp etrafa bakmaya başladı. Her yerde ükler, boş içilmiş şişeler ve çöp vardı. Ardından sigaralar da gördü.
Baekhyun yerde ilginç bir şey görünce onu yerden aldı, eldivene benziyordu. Ama tek parmak içindi, çok büyük bir tek parmak. “Bu ne?” diye sordu Baekhyun. Chanyeol gülmeye başladı ve onu Baekhyun’dan aldı. “Ona dokunma, o benden ya da başkasından kalmış eski bir prez-“
“Sus!” dedi Baekhyun kulaklarını kapatarak.
“Ama Baekhyun, zevk alacağından eminim çünkü izledin.”
“Tamam! Anladım. Artık bu konuyu açma.” Dedi Baekhyun birkaç adım atarak. “Üst kata bakabilir miyim?”
“Evet, ama dikkatli ol.” Chanyeol eski bir halıya oturarak.
“Oh, olacağım.” Baekhyun en üst basamağa geldiğinde etrafına bakmaya başladı. Burası bir yatak odasına benziyordu, ama kirliydi. Bu odanın ne için kullanıldığını kim bilirdi, Baekhyun da gerçekten bilmiyordu. Etrafa bakmaya devam ederken kendine kendine homurdandı.
Sonra küçük yatağın üstünde kağıtlar olduğunu gördü, eline aldı. Resimde erkek arkadaşı ve bir grup insan daha polis tarafından tutuklanmıştı. Baekhyun’un gözleri büyüdü, dehşete düşmüştü. Sonra Kyungsoo’nun söylediğini hatırladı, ve kağıtları fırlatarak ayağa kalktı. Ayağa kalktığı gibi bir çöp yığınının köşede hareket ettiğini gördü.
Meraknı engel olamayarak yaklaştı ve yığını biraz tekmeledi. Altından bir sıçan ailesi çıktı. Baekhyun neredeyse havaya zıplıyordu, çığlık attı. Sıçanlardan nefret ederdi, farelerden de, o tip her şeyden çok nefret ederdi. Onu çok korkutuyorlardı. Köşeye doğru koştu. Merdivenden birinin koştuğunu işitti.
Sonra çok endişelenmiş bir ifadeyle Chanyeol geldi, hemen Baekhyun’un yanına koştu. “İyi misin?!” Baekhyun kollarını erkek arkadaşına sardı ve hayata tutunuyormuş gibi ona tutundu.
Bunun üzerine Chanyeol da yavaşça kollarını Baekhyun’a sardı. Böylece en az 2 dakika durdular. Baekhyun bunun her saniyesini seviyordu, Chanyeol’un kollarının ona sarılı olduğu zamandaki hissi seviyordu, Chanyeol’un sıcaklığını seviyordu. Chanyeol’un kötü çocuk olduğunu bilse bile, bu önemli değildi.
Chanyeol onu kendinden uzaklaştırdı. Ama Baekhyun’un elleri hala ona sarılıydı. Baekhyun ona baktı ve “B-Ben öpüşmeyi denemek istiyorum, gerçek öpücüğü. Sadece dudak dudağa değil..” dedi.
Chanyeol sırıttı ve Baekhyun’la birlikte koltuğa ilerledi. İkisi de birbirine uzandı ve dudakları buluştu. Chanyeol Baekhyun’u kendine daha da yaklaştırıp kollarını ona sardı ve öpüşmeye başladılar.
Baekhyun, Chanyeol’un dilini ağzında hissettiğinde önce endişelendi, ama sonra buna alıştı. Şaşırtıcı bir şekilde Baekhyun bir ilk sefere göre çok iyi bir öpüşücüydü. Chanyeol her andan keyif alıyordu, Baekhyun da öyle. Öpüşmenin bu kadar eğlenceli olduğunu bilmiyordu.
Öpüşürken Baekhyun Chanyeol’un ellerinin belinde gezdiğini hissetti ve yanakları kızardı. Sonra merdivenden ayak sesleri duyunca hemen birbirlerinden ayrıldılar. Chanyeol çabucak ayağa kalktı. İkisinin de yüzleri kızarmıştı ve dudakları kıpkırmızıydı. Kris odaya girdi. “Buradan gitmel-“ Sonra ikisine de tuhaf bir şekilde baktı. “Siz… Kızarmış… Görünüyorsunuz… Burada ne oldu?”
“Burası çok sıcak. Lanet olsun Kris her zaman en tuhaf şeyi düşünüyorsun.” Dedi Chanyeol onu geçerek. “Hadi gidelim.” Sonra merdivenlerden inmeye başladı.
Kris Baekhyun’a döndü. “Geliyor musun?”
Beakhyun kapıya yürümeden önce sessizce kafa salladı.
“Bekle, Baekhyun. Bir soru soracağım.”
“Ne?” dedi Baekhyun sessizce.
“Arkadaşın, Tao kaç yaşında?”
“Oh 15. Yakında 16 olacak.”
Kris kafa salladı. “Tamam, teşekkür ederim.” Baekhyun cevap olarak omuz silkti ve merdivenden indiler.
Arabadayken, Chanyeol teklif ettiği için Baekhyun tekrar sigara içiyordu. Baekhyun kendince iç çekti, Kyungsoo’nun ona söylediklerini hatırladı. Sonra sigarayı yere koyup camdan bakmaya başladı. Chanyeol Baekhyun’un kafasının yanına kafasını koyup fısıldadı. “Benim evime biraz gelmek ister misin?”
Baekhyun hızlıca kafasını salladı ve fısıldayarak cevap verdi. “Hayır, sanırım eski arkadaşlarımla takılacağım… Üzgünüm…”
Chanyeol gözlerini devirdi. “Peki..”
Baekhyun geri yaslandı ve Kris’in aynadan ikisine baktığını fark etti. Hemen gözlerini kaçırdı.
~
Baekhyun Kyungsoo’nun evine gelip kapıyı tıkladı. Kapı açıldığında Kyungsoo bir süre ona baktı. “S-selam…?”
“Gelebilir miyim?”
“T-tabii ki.” Dedi Kyungsoo içeri yürürken.
Baekhyun onu takip etti. “Ee, hayatın nasıl gidiyor?”
Yalan söyledi. “İ-iyi sanırım.”
Baekhyun da gülümseyip Kyungsoo’nun kafasının üstüne hafifçe vurdu. “Güzel.”
“Sigara kokuyorsun.” Dedi Kyungsoo üzgün bir şekilde. “Evet, içtim.” diye cevapladı Baekhyun koltuğa otururken.
“Tek seferlik bir şey olduğunu söylemiştin.”
“Peki… Bilmiyordum, o sordu, ben de bir tane aldım.”
“Kim sordu?”
“Chanyeol.”
Kyungsoo gözlerini yuvarladı. “Yani bütün bu aptalca şeyleri, o aptal erkek arkadaşın için yapıyorsun, ha?”
“Erkek arkadaşım aptal DEĞİL.”
“Evet, öyle.”
“Kyungsoo bazen bir pislik olabiliyorsun.”
“Evet olmak için iyi bir sebebim var. Eminim bir gün onunla seks yaptığın için ağlayarak bana geleceksin.”
“Hayır ağlıyor olmayacağım, çünkü benimle seks yapmak isterse o kadar umursamam. O kadar korkmuyorum.” Bu Baekhyun’un hayatında söylediği en büyük yalanlardan biriydi.
“Wow, tanıdığım eski Baekhyun kendini kurtarmak isterdi ve masumdu. Bu da ne şimdi? Yeni sürtük Baekhyun mu?”
Baekhyun ayağa kalktı. “KYUNGSOO! BEN SÜRTÜK DEĞİLİM. Eğer Chanyeol’la seks yapmak istersem yaparım, çünkü o bana karşı iyi ve bana iyi davranıyor.”
“Ama o kötü biri.”
“Umursadığımı mı sanıyorsun?”
“İncinmeni istemiyorum.”
“İncinmeyeceğim.”
“Artık hislerimi hiç umursuyor musun?”
“Hayır.”
Kyungsoo bir saniyeliğine yere baktı ve kafasını kaldırdı. “Neden böyle davranıyorsun?”
“Çünkü davranabiliyorum. Bu yüzden.”
“Baekhyun, göt gibi davranıyorsun.”
Baekhyun Kyungsoo’yu geçerek kapıya yürüdü. “Bana 2 korkunç isimle seslendin. En iyi arkadaşlar birbirlerini korkunç isimlerle çağırmazlar.”
“Bana pislik dedin.”
“Ama sana s-sürtük veya g-göt demedim.”
“Sinirliyim çünkü Chanyeol kötü biri, ve neden onunla çıktığını bilmiyorum, o bir dallama! Ve bunu Xiumin, Luhan, Sehun ve Tao, yani hepimiz düşünüyoruz. Birkaç gün önce bunun hakkında tartıştık bile. Ve o lanet olası-“
“Yani onlara Chanyeol’la çıktığımı söyledin?”
“Evet, üzgünüm. Ama gerçekten iyi bir sebebim va-“
“Duymak istemiyorum. Sözünü bozdun, erkek arkadaşıma hakaret ediyorsun ve bundan hoşlanmıyorum. Başından beri benim için mutlu değildim ve ne zaman birinden hoşlansam bir pisliğe dönüşüyordun. ASLA beni desteklemedin, HİÇBİR ZAMAN. O benim erkek arkadaşım ve ona pislik gibi davranıyorsun, o aslında süper tatlı ve duyarlı. Kötü bir çocuk olsa da önemli değil, ne yaptığını umursamıyorum. Sadece bana nasıl davrandığını ve beni nasıl sevdiğini umursuyorum, gerisi önemli değil. Elveda Kyungsoo. Artık en iyi arkadaş, hatta arkadaş olmadığımızı dikkate al. Çünkü sana şu anda katlanamıyorum ve sen en büyük pisliksin, bu yüzden, s-siktir ve s-siktirin Xiumin, Luhan, Sehun ve Tao. Onlara hiçbirinizle arkadaş olmadığımı söyleyebilirsin,ve Kyungsoo, uzun yıllık arkadaşlığımız boyunca asla artık arkadaş olmadığımızı düşünmemiştim. Ama şimdi arkadaşlığımızın bittiğine sevindim aslında, çok sevindim çünkü ne zaman birinden hoşlansam asla beni desteklememenden bıkmıştım. Bu sinir bozucu. Elveda Kyungsoo.” Baekhyun kapıya yürüdü ve çarparak çıktı.
Kyungsoo yere düştü ve gözyaşlarına boğuldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder