Small Grey Outline Pointer

18 Ekim 2013 Cuma

The Last Entry | 6.Bölüm



Çeviren : CryofKRAY.*

The Last Entry- 6.bölüm


'Wufan.Wufan.' Yixing, Wufan telefonu kapadıktan sonra defalarca aradı.

Gözyaşları solgun yanaklarından hızla akıyordu. Eğer onu iki saniyeliğine de olsa görse yeter de artardı. Sadece, Wufan'ın tebessümünü yeniden görmek istiyordu. Her zaman ona takıldığı derin sesi.. bunu çok fazla özlemişti. Neden Wufan ondan nefret ediyordu ki? Yixing, kendisini suçlamaya devam etti. Ama şimdi iyiydi. En azından Wufan'ın sesini duyabilmişti.

Yixing ayağa kalkıp mutfağa doğru yürüdü; telefonu hala elindeydi. Yemek masasına oturup, baktı. Yanağındaki yaşlar kurumuştu.

'Benim mutlu hayatıma ne oldu? Ben ne yaptım???' Yixing kendi kendine fısıldayıp günlüğünü almak için yatak odasına geçti.

Ama görüşü bulanıklaşmış ve etrafındaki her şey dönüyordu. Yixing'in görüşündeki her şey hareket ediyordu sanki. Ve başı çok feci acıyordu. Bu tür baş ağrısı iki sene önce olmuştu ama bu seferki çok daha beterdi. Yixing, destek olması için duvara dayandı. Hiçbir şeyi net göremiyordu. Eliyle başını sıktı. Alnında ter damlaları belirmeye başlamıştı. Acının keskinliği arttıkça yüzü daha da soluyordu.

'Wu----Wufaann' Yixing, zorlukla aradı. Wufan gelip yardım edebilecek tek kişiydi. Ama şimdi Wufan da yoktu... Tamamen yalnız kalmıştı.

Şiddetli ağrı Yixing'i acı içinde bağırtıp ağlatıyordu. Ağrı, bir canlının dayanabilmesi için çok fazlaydı. Yixing, telefonunu almak için elini cebine attı. Sadece rast gelen herhangi bir numarayı aradı. Tanrı'ya şükür, biri Yixing'in aramasına cevap vermişti.

'Yar---Yardım et bana. B-baş başımmm' Yixing kekeledi ve telefonu düşürdü.

Elleriyle başını acıya dayanabilmek için sıktı yeniden. Sanki başı iki saniyede dağılacak gibi hissediyordu. Yixing sadece orda, duvarın karşısında oturup birinin ona yardım etmesini bekliyordu. Duvardaki saat 23:40'ı gösteriyordu. Ve Wufan, gerçekten eve gelmemişti.

************************************************

'Yixing ! Yixing !'

Yixing ona seslenen bir ses duyuyordu. Ama ona cevap verebilecek takati yoktu. Ses çok tanıdıktı, ardından kendi kendine gülümsedi. Bu Wufan. Wufan burda.

'Wufaannn' Yixing kısık sesle seslendi.

Wufan sonunda Yixing'i yere yığılı bir şekilde bulmuştu. Yixing, Wufan'un ona yürürkenki endişeli suratını görebiliyordu. Aniden bir ses kaydedici Wufan'ı şaşırttı.

'Süpriiiz~~~~ 2.yıldönümümüz kutlu olsun Wu Yifan. Seni seviyorum.' Yixing'in ses, kaydediciden duyulabiliyordu.

Saat 00:00'ı gösterdiğinde ayarlayan Yixing'ti. Ama Wufan'ın bunu duymasına sevinmişti. En azından Wufan, onun elinden geleni yapmaya çalıştığını biliyordu.

'Sen bana yalan mı söyledin yani?' Wufan kaşlarını çatarak konuştu.

Yixing, Wufan'ın sorusunu anlamamıştı. Ama bunu cevaplayıp açıklayacak yeterli gücü yoktu. Bu yüzden sadece bekledi.

'Ya sana bir şey olur diye nasıl çıkıp geldiğimi biliyor musun? Bunu biliyor mmusun??????!!!!' Wufan bağırıyordu.

Yixing'in gözleri büyüdü. Wufan'ın bu şeyi yanlış anlamasın sebep olmuştu. Duvara tutunup ayağa kalktı. Biraz yalpalamıştı.

'Önce seni mi aradım?'

'Rol yapmayı kes Zhang Yixing!!! Senin lanet olasıca sorunun ne???!!'

'Ben sadece çıkan numarayı aradım çünkü başım çok acıyordu. 2 yıl önceki gibi tıpkı. Ben yalan söylemedim Wufan.' Yixing güçsüzce konuştu.

'Kapa çeneni Yixing !!! Bu nedeni kullanmayı kes. Artık senin kanserin yok.'

'Ama--Amaa---' Yixing oturma odasında Baekhyun'u gördükten sonra kelimelerini kaybetti.

'Neden onu yanında getirdin Wufan?? Bugün bizim yıldönümümüz.' Yixing gördüğüyle dehşete düşmüşcesine Wufan'a sordu.

'Seni ilgilendirmez artık bu. Ve asla, katiyen.!'

'Tabi ki ilgilendirir. Benim nişanlımsın sen Wufan. Niye onu eve getirdin!!!!' Yixing artık buna katlanamıyordu.

Baekhyun sadece izliyordu. Şu an Yixing çok agresif gözüküyorken onunla tartışmaya girmeyecekti.

'Evimizde olmaya layık değil o. Layık olmayan biri. Bütün dediğim bu. Her şeyin sebebi o. değil mi Wu Yifan?!!' Yixing yeniden yanaklarından akan yaşlarla bağırdı.


Wufan'ın apartmanın bir tokat sesi yankılandı. Yixing, yanağındaki şiddetli acıyı hissedebiliyordu. Wufan öylece ona vurmuştu. Yixing'in gözleri büyüdü. Wufan'ın ona vuracağı kadar ne yapmıştı? Aşklarını ve mutlu hayatlarını koruması yanlış mıydı? Yixing'in ilişkilerini düzeltmek için yaptığı her şey, Wufan'ın gözünde hataydı. Doğru hiçbir şey yoktu.

'Neden Wufan??' Yixing kısık sesle sordu.

'Beni dinle Zhang Yixing. Ben cidden buna çok dayandım. O benim arkadaşım ve ona saygı duymak zorundasın. Ve ne var biliyor musun; bu ev benim. Evime istediğimi getiririm. Senin burada tuttuğum için de şanslı olmalısın.'

Yixing sadece sessizliğini korudu.

'Hala seni sevdiğimi düşünmüyorum. Artık burda bitirelim.' Wufan yeniden konuştu ve evden çıktı, yanına Baekhyun'u alıp kapıyı sertçe vurarak.

************************************************

2 hafta olmuştu. Yixing her gün Wufan'la görüşmek için hastaneye gidiyordu. Ama sürekli Wufan'la görüşmesini engelleyen bir sebep çıkıyordu. Yixing bedeni yorulana kadar bekleyip eve tek başına dönüyordu.

Bugün de oradaydı, yine. Nişanlısını beklerken oturuyordu. .wufan, henüz yoktu. Yixing, Wufan'ın odasının önünde oturmuştu. Hep orada bekliyordu. Çok yorulmuştu ama ilişkilerini geri getirmeliydi. Wufan'ın onu sevdiğinin biliyordu. Ve bu yaptığı doğru değildi. Yixing, 3 saattir beklerken Wufan belirdi.

'Wufan.' Yixing kısık ve güçsüz bir sesle seslendi.

Wufan, Yixing'i görünce kaşlarını çattı.

'Burada ne yapıyorsun? Git eve !'

'Wufan, üzgünüm, lütfen. Wufan. Lütfen.' Yixing defalarca özür diliyordu, Wufan'ın omuzuna tutunarak.

'Üzgünüm Yixing. Ama ilişkimize artık devam edemem.' Wufan, Yixing'e bakmaksızın konuştu.

'Hayır, yapabiliriz. Kendimi değiştirip dans etmeyi bırakacağım. Sen etmemi sevmiyorsun, biliyorum. Değil mi? Özür dilerim bir daha dans etmeyeceğim. Arkadaşlarına ve Baekhyun'a saygı göstereceğim. Eğer diz çökmemi istersen... çökeceğ---'

'Yeter Yixing!! Kaç kere sana söylemem gerek?? İlişkimiz devam etmeyecek. Artık seni sevmiyorum. Sadece gşt eve!' Wufan, Yixing'in gözlerine bakarak konuştu.

'Hayır, beni sevdiğini söyleyene kadar hiçbir yere gitmeyeceğim.' Yixing başını iki yana salladı. 'Lütfen.. Eve gidelim..olur mu? Evde bunu tartışırız.' Yixing ağlıyordu.

'Ben gelmiyorum Yixing. Lütfen.'

'Orası senin evin Wufan. Eve gitmelisin.' Yixing hala vazgeçmiyordu.

Wufan gözlerini kapattı. Şu an Yixing'ten sıkılmıştı. Derin bir nefes verip, 'Eve geldiğimde orayı terk etmiş olacaksın. Anladın mı???' Wufan söyledi. Ve Yixing'i tek bıraktı.

Yixing ayakları üzerinde donup kaldı. Kalbi. Acıyordu. Şu ana kadar hissettiği baş ağrısından daha fazla. Neden Wufan bunu ona yapıyordu? Bu dünyada hiçkimsesi yoktu. Bütün verdiği sözler nerdeydi? Birlikte yaşamak.. Kalbi parçalanmıştı sanki. Böyle canının yanmasından, kanserle yaşamayı tercih ederdi. Yixing, daha önce hiç böyle hissetmemişti.. Kanser canını ne kadar acıtsa da, Wufan'ın ağzından çıkan sözler çok çok daha canını yakmıştı. Yani doğruydu.. Wufan artık onu sevmiyordu....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder