Evim | 8. Bölüm

Çeviren: Uniwlight~

Evim...

8. BÖLÜM “Yeni vs Eski”

Chanyeol çantasını koltuğa attı ve ardından kendini de koltuğa bıraktı, telefonundaki mesaja baktı kaşlarını çatarak.

Kai: Umarım seni mutlu etmek için insanların nelerden vazgeçtiğini anlarsın.
CY: Ne ?
K: Yakında anlarsın. Sadece aptal olma yeter.
CY: Her zaman bana hakaret ediyorsun ve yarısının sebebi hakkında hiçbir fikrim yok.
K:Bu benim sevgimi gösterme şeklim.
CY: Lanet olası bir kedi misin ?
K: Sahibim olmak isterdin ;D
CY: Kai. Kimse senin sahibin olmak istemiyor.
CY: Şu Luhanın haricinde. O senin sahibin olmak isterdi.
K: Gerçekten mi ?? Kahretsin , haftalardır o çocuğun numarasını almaya çalışıyorum!!
CY: Oh ne kadar güzel. Sikimde bile değil.
K:Herneyse sana iki tavsiye daha verip gidiyorum
K: Bize teşekkür etmeyi ve korunmayı unutma.
CY: Bu nasıl bir tavsiye ?

Chanyeol tam mesajı yollayacağı sırada kapı yumruklanmaya başladı. Kaşlarını çatarak gitti ve açtı.
“Lane-”
Boynundaki kollar ve dudağındaki yumuşak dudaklar böldü onu.
Ne olduğunu farketmesi bir dakikasını almıştı, aynı zamanda , elleri yumuşak koyu saça ve kolları tanıdık , ince bele dolanmıştı.
Dilini şişmiş dudaklarda gezdirdiğinde inledi kollarındaki çocuk.
“Kyungsoo.”

-Birkaç saat sonra-

“Pekala, bugün ne yaptın ?” sordu omzunun üzerinden, gözleri ocağın üstünde kaynayan sosu izlerken.
“Kaiyle takıldık biraz, bir süredir yapmıyorduk, iyi oldu.” dedi Kris dalgın bir şekilde, gözleri küçüğün sırtında dolaşırken.
“Oh, güzel.” Kyungsoo döndü ve gülümsedi.
Kris geri gülümsedi usulca. Yaklaşması için işaret yaptı.
“Yemek yanacak.” uyardı Kyungsoo. Kris güldü.
“Altını kapat o zaman. Bekleyebilir.” parmaklarını Kyungsoonun bileklerine doladı ve yeterince yakına geldiğinde kucağına çekti.
“Selam.” mırıldandı Kris , dudaklarını Kyungsoonunkilere sürterek, ve diğeri anında öpmek için eğildi.
“Selam.” dedi gülerek , ayrıldıklarında. “ N'apıyoruz biz ?”
Kris başını salladı.
“Sana bir hikaye anlatmak istiyorum” dedi. “ Ve dikkatlie dinlemeni istiyorum, tamam mı ?”
Kyungsoo onayladı başıyla yavaşça , şaşkın ve eğlenerek.
Kris derin bir nefes almadan önce küçük bir öpücük koydu dudaklarına.

“Birbirlerini çok önemseyen,” başladı sessizce . “ İki kişi vardı.”
Kyungsoo eğlenerek bir kaşını kaldırdı , ama bölmedi.

“Ama biri , diğerini daha çok önemsiyordu. Ona aşıktı da diyebiliriz. Zaman akıp gidiyordu, ama o sevdiğiyle birlikte olduğunda duruyordu, sadece ikisi. Hep bir maceraydı.”

~'Bugün ne yapmak istiyorsun, Soo ?' sordu Chanyeol geniş bir gülümsemeyle.Kyungsoo ışıl ışıl güldü ona.
'Seninle eğlendiğim sürece farketmez.' güldü.~

Kris anlatırken izledi Kyunsoo, gözler açık, kaşlar çatılı.

“Bir gün , daha fazla incinmek istemediğine karar verdi ve yeni bir maceraya başladı.”

~”Merhaba, Ben Kris.”~

Kris Kyungsoonun gözlerindeki saçları kenara çekti, üzgünce gülümseyerek.

“Ama bu yeni macera yeterli değildi. Aynı değildi. Kendine mutlu olduğunu söylese de , diğeriyle yaşadığı anılarını düşünüyordu. Yenisindense eskisini arzuluyordu. Yeni macerasını , eskisi kadar sevmediğini biliyordu.”

~'Kris onun favori filmini eline aldığında , Kyungsoonun ifadesinin mutludan üzgüne dönüşmesini izledi. Kris Kaiden biliyordu, bu filmin Kyungsoo ve Chanyeolun sık sık izlediği bir film olduğunu. Bu 'onların' filmiydi. Yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi.
“Oh, hey, peki bu nasıl ?” başka bir tanesine uzanırken. Kyungsoo dalgınlığından hopladı ve gülümsedi.
“Bunu daha önce izlememiştim!” dedi heyecanla, ve Krisin kalbi acıdı gülüşünün parlaklığıyla.~

Kyungsoonun yüzü solmuştu, gözleri yaşlarla dolu dolu olmuş parlıyordu.

“Yeni macerası bunu gördü ve anladı. O ikisinin birbirlerini önemsediğini , ama aşık değillerdi. Ne kadar öyle olmasını isteselerde , bunu sadece gerçek maceralarında bulacaklardı.

Kyungsoo titrek elleriyle uzandı ve ıslaklığı silmek için parmaklarını Krisin yanaklarına sürttü.
“Kris.” sızlandı.
Sarışın olan gülümsedi ve öpmek için eğildi.
Son bir defa.
Uzun süre birbirlerine sarılı kaldılar.
Söyleyecek bir şey kalmamıştı.