Small Grey Outline Pointer

18 Ekim 2013 Cuma

Evim | 4. Bölüm

Çeviren : Uniwlight~


NOT:
'...' ve "..." lara dikkat ederek okuyun karışmasın.

Evim...

4. BÖLÜM "Farkına Vardın Mı ?"


“Chanyeol!”
Uzun olan döndüğünde baya sinirli olan Kaiyle karşı karşıya geldi. Ve karnına sıkı bir yumruk yedi.
“Ne sorunun var senin ?!” Kai bağırdı, neyseki yalnızlardı. “Kyungsoonun bütün geceyi çökmüş bir halde benim evimde geçirdiğinin farkında mısın ?!”
Chanyeol konuşmadı, hala karnını tutarak ikiye katlanmış bir halde.
“Lanet olsun ! Derdin ne senin ha ?!” tısladı Kai. “ Kyungsoo sonunda 5 yıllık aşkının üstesinden geliyor ve sen ona gidip-”
“Ne?” Chanyeol hızla başını kaldırdı.
“Ne.” homurdanarak Kai.
“5 yıllık ne ?” sordu Chanyeol , çatık kaşlarla. Kai burnunun köprüsünü sıktı , hayalkırıklığına uğramış bir iç geçirmeyle
“Kyungsoo 5 yıldır aynı çocuğa aşık , Chanyeol.” Dedi Kai yavaşça “ Hiç mi farketmedin ?”
Chanyeol ağzı açık baktı ona.
“Neden hiçbir şey söylemedi o benim en yakın arkadaşım !” Chanyeol haykırarak. Kai sinirle çenesini sıktı.
“Kahrolası aptalın tekisin Chanyeol.” dedi “Hiç bir söylemesine gerek yoktu. Gayet açıktı.”
“Sen kimsin ki onu sanki iyi biliyormuş gibi davranıyorsun , Kai ?” Chanyeol bağırdı. Kai patladı.
“Asıl SEN kim olduğunu sanıyorsun ?!.” bağırdı. “En yakın arkadaşım dediğin kişi hakkında bir şey biliyor musun ?? Kyungsoonun bakir olmadığını biliyor musun, Chanyeol ? Ya da onun, senin onu gördüğün gibi masum bir çocuk olmaktan çok uzak olduğunu ? GÖZLERİNİ AÇ CHANYEOL . Kyungsoo duyguları olan bir yetişkin!”
Chanyeolun göğsü sıkıştı.
“Bakir değil derken , ne demek istiyorsun ?” sordu Chanyeol “Bana söylerdi-”
“Biz yattık ! Okulun mezuniyet balosunun olduğu akşam seni lanet olası !”Bağırdı Kai “Onun birlikte olduğu (cinsel olarak) tek kişi benim !”
“Ama O ve Kris-” başladı Chanyeol
“Onun ve Krisin ne yaptığı seni hiç ilgilendirmez! Bir aydır birlikteler ve sen onları yakaladığında , öpüşmekten ya da sarılmaktan daha ileri gittikleri tek andı. Sevişmediler bile ! 'Kendi erkek arkadaşıyla' yakın oldu diye ona nasıl sürtük diyebilirsin.??” Bütün bağrışma yüzünden Kainin sesi çatlamıştı, ama o an önemsemedi çünkü Chanyeol fazla kalın kafalıydı.
Chanyeol sadece başını salladı
“Hayır, Kyungsoo-”
“Bir yetişkin ve sen onun erkek arkadaşı ya da bakıcısı değilsin, Chanyeol.” dedi Kai net olarak “Öyleyse biriymiş gibi davranma ve bırak kendi hayatını yaşasın.”
Bir süre sessiz kaldılar, Chanyeolün beyazlaşmış yüzüyle.
“Sana bir şey sormama izin ver, ve hemen cevap vermeni istemiyorum. İyice ve uzunca düşün.” Dedi Kai sonunda
“Ne.” mırıldandı Chanyeol ayaklarına bakarak.
“Kyungsoo senin için ne?” sordu Kai usulca “Senin için gerçekten ne ifade ediyor da böyle bir şey için bu kadar kızdın.?”
Chanyeol çattı kaşlarını belli belirsiz, Kainin dediklerini yaptı.

Düşündü.

Ve fazla sürmedi

Gülümsedi Kai bilen bir ifadeyle , Chanyeol iri gözlerle başını kaldırdığında
“Umalım da o kadar kötü batırmış olma” dedi omzunun üzerinden, ayrılırken
Chanyeol orda biraz daha dikildi
“Kyungsoo” Nefes aldı
“Sanırım...”
Yürümeye başladı , ardından koşmaya döndü Kainin evine yaklaştıkça, aklında dönen tek bir düşünceyle

'Sanırım'

“Kyung??” Chanyeol Kainin kapısına atıldı, gözleri hala kırmızı ve şiş olan Kyungsooyla karşı karşıya gelerek.

'Krisin kollarında'

“Ne yapıyorsun burda ?” çatık kaşlarla Kyungsoo, ve o geniş gözlerdeki hayalkırıklığından korkan Chanyeol
“Ben... konuşabilir miyiz ?” sordu Chanyeol sessizce , tshirtünün eteğiyle oynayarak.

'Sana söylemeliyim...'

“Bence dün akşam yeterince söyledin.” dedi Kris soğukça, Kyungsoonun etrafındaki tutuşunu sıkılaştırarak.
“Kris” Kyungsoo usulca sarışının yanağına dokundu “Sorun yok.”
“Kyungsoo.” dedi Kris uyarırcasına “ İyi olacak mısın ?”
Başıyla onayladı Kyungsoo, Kris alnını öpmek için eğildinde hafifçe gülerek.
“Sonra mesaj atarsın.” dedi Kyungsooya. Tam da , hala kapıda dikilen Chanyeolun önünde durarak
“Eğer onun ağladığını görürsem , dün akşamki gibi, bir daha ne benim gözüme ne de onun gözüne gözükme. Anladın mı ?” Dedi , gözlerinde donuk bir ciddiyet, Kyungsoonun duyması için çok alçak olan sesiyle.
Kris bir cevap için beklemeden, Chanyeola sürterek çıktı.

'Buraya geldim çünkü sana söylemem lazım'

“Özür dilerim , Kyungsoo.” fısıldadı Chanyeol “Düşünmüyordum ve pisliktim ve geri dönmeni istiyorum.”
Gülümsedi Kyungsoo belli belirsiz
“Hepsi bu mu ?” sordu “ Hala acıtıyor , Chanyeol. Seni sadece böyle affedeceğimi mi düşündün ?”
“Lütfen.” Chanyeol fısıldadı “Dinle beni. Bilmen gerekiyor...” duraksadı

'Sana söylemem gerekiyor...'

“Söyleyecek ne kaldı, Chanyeol ? Geçen akşam gayet açık ve net duydum.” Gülümsedi Kyungsoo, ama öylesine boş, döndü ve oturma odasına yürümeye başladı.
“Git, lütfen. Düşünmek için hala zamana ihtiyacım var.” dedi Kyungsoo.
Uzun kolların etrafına dolandığını hissettiğinde , kendini çevreleyen tanıdık, hoş sıcaklığa ağlamamak için dudaklarını ısırdı.
“Lütfen, Kyungsoo.” mırıldandı Chanyeol “Seni bırakamam.”

'Seni bırakmak istemiyorum...'

İç geçirdi Kyungsoo ve kendini serbest bırakmaya çalıştı, ama Chanyeol daha sıkı tuttu onu.
“Bırak beni.” dedi kararlı bir şekilde.
“Hayır” dedi Chanyeol başını hızla sallayarak “Yapamam.”
“Neden olmasın ?” dedi acıyla Kyungsoo “Bana ihtiyacın yok. Baekhyuna sahipsin ve-”

'Sana ihtiyacım var. Ve...'

“Kyungsoo.”
Chanyeol başını Kyungsoonun boynuna gömdü.
“Seni seviyorum.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder