Small Grey Outline Pointer

18 Ekim 2013 Cuma

Zıt Kutupların Çekimi | 7. Bölüm




Çeviren: -Churrimy

Zıt Kutupların Çekimi | 7.Bölüm - İlk

Baekhyun, annesini yeni kıyafetler alması için alışverişe götürmeye ikna etmişti, amacına ulaşmıştı da. Dar kot pantolon , v-yakalı ve canlı üstler, yüksek topuklu Nike ayakkabı almıştı.
Erkek arkadaşına, ve arkadaşlarına uymak istiyordu. Bu yüzden onların giydikleri şeyleri satın alıp, içine kendi stilini katmıştı.
Annesi sadece bir süreliğine farklı bir stil istediğini düşünmüştü, sonra bunu atlatacaktı.
Baekhyun'un planlandığı gibi bu gece Chanyeol'la buluşması vardı, filmlere gideceklerdi, ve sonra Chanyeol'un kamyonuna binip tur atacaklar ve sonra belki de arabanın arkasında başka bir film izleyeceklerdi. Zaten arabanın arkasında çok fazla oda vardı, ayrıca küçük bir televizyon da vardı. Baekhyun, bu ilk buluşması olduğu için çok heyecanlıydı.
Eve geldiğinde, farklı tarzda bir kişiydi.
~
Baekhyun yeni kıyafetlerini giyip dışarı yürüyüşe çıkmaya karar verdikten sonra, hala buluşmasına kadar biraz zamanı vardı. Yürürken başını aşağı eğmiş, Chanyeol'a mesaj atıyordu. Birine çarptı. "Nereye gittiğine dikka-" Kafasını kaldırınca Kyungsoo'yu gördü.
"Oh, sensin." dedi Baekhyun kollarını kavuşturarak.
"Evet, wow, yeni bir görünüşün var-"
"Evet, nasıl görünüyorum?"
"Üzgünüm, erkek arkadaşım varken eski hoşlandığım insana iltifat ederken rahat hissetmiyorum."
"Evet, bilirsin- Bekle, erkek arkadaşın mı var?"
"Evet."
"Kim?"
"Neden umursuyorsun?"
"Kıskandığın için kötü davranmayı bırak."
"Kıskanılacak ne var?"
"S-Sadece beni yalnız bırak."
"Tamam, bye." dedi Kyungsoo, Baekhyun'u kaldırımda dikilirken tek başına bırakıp yanından geçerken. Baekhyun neredeyse ağlamak istiyordu, ama kendine en iyi arkadaşını, ve diğer yakın arkadaşlarını deli gibi özlediğini itiraf etmek istemiyordu. Onları özlediğini söylemeye utanıyordu, çünkü onların kendini özlemediğini biliyordu.
Gözlerini yuvarlayıp kollarını kavuşturdu ve kaldırımda yürümeye devam etti. Bir mini parkta durdu ve oturdu. Anıları hatırlamaya başladı. Her zaman burda koşturup kovalamaca, ya da benzer oyunlar oynarlardı. 10 dakika orda oturup bir şeyler hatırladıktan sonra, tekrar kalktı ve yerdeki bir taşı tekmeleyerek evine doğru yol aldı.
Yoldayken tekrar telefonunda mesaj atıyordu ve tekrar birine çarptı. "Üzgü-" Kafasını kaldırınca bu kişinin tekrar Kyungsoo olduğunu gördü. Ama bu sefer sadece o değildi. Tao, Sehun, Luhan, Xiumin de yanındaydı, Kai de oradaydı. Kai ve Kyungsoo el ele tutuşuyorlardı. Baekhyun donakaldı, ve diğerleri de duraksayıp ona düşmanca baktılar.
Baekhyun da aynı şekilde karşılık verdi. "Neye bakıyors-" Cümlesini bitiremeden diğerleri çoktan yürümeye başlamıştı. Ona çarparak yanından geçtiler.
"Buna pişman olacaksınız, hepinizi döveceğim, salaklar!" diye bağırdı Baekhyun.
Tao dönüp Baekhyun'un yanına geldi. "Ben etraftayken kimse dövülmeyecek." dedi ve nefretle Baekhyun'a baktı. Baekhyun'un yüzü soldu, Tao'nun yeteneklerini tamamen unutmuştu. Arkasını döndü ve eve koştu.
~
"Oh... Chanyeol. Hadi ön taraflarda kenara oturalım.” Dedi Baekhyun koluyla tutunarak.
“Emin misin? Arkaya nedersin?” diye cevapladı Chanyeol sırıtarak.
“Evet, eminim. Ve neden arkada oturalım ki? Bulanık olur.” Dedi Baekhyun Chanyeol’un bahsettiği şeyden habersiz.
“Gerçekten çok korkunç bir film.”
“Oh, sorun olmaz.” Baekhyun gülümsedi. Chanyeol 5. Sıradaki iki koltuğa gitmeden önce Baekhyun’un dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu. Sonra oturdular ve filmin başlamasını beklediler.
Filmin ortasındayken Baekhyun Chanyeol’a hayatı pahasına tutunuyordu ve ne zaman korkunç bir şey olsa neredeyse çığlık atıyordu. Chanyeol ne olursa olsun korkmadan kolunu onun omzuna atmıştı. Bir ara gülmeye başladı ve herkes ona tuhafça baktı.
Sonunda Baekhyun’u öldüresiye korkutan bir şey oldu ve bir kız gibi çığlık atarak gözyaşlarına boğuldu. Chanyeol şok olmuştu, onu kaldırarak tiyatrodan çıktılar. Kolunu ona sardı. “Ne oldu?”
“Sevmedim. Korkunç filmleri sevmiyorum.”
“O zaman neden bana söylemedin?”
“Seni sinirlendirmek istemedim…”
“Oh.. Bebeğim.. Beni sinirlendirmezsin…” dedi Chanyeol onu yanağından öperek. “Hadi bir tur atalım, belki gün batımına yetişiriz ve arabada daha iyi bir film seyrederiz?”
Baekhyun onaylarcasına kafa salladı.
~
Her şeyden uzaklaşarak bir saat boyunca araba sürdüler. Baekhyun ve Chanyeol kamyonetin arkasında, battaniyelerin üzerinde oturmuş cips yiyerek Korece altyazıyla Monster’s Inc’i seyrediyorlardı. Ne zaman Baekhyun bir şeye gülmeye başlasa Chanyeol gülümsemesine engel olamıyordu. 16 yaşındaki birinin hala böyle filmlerden zevk almasına inanamıyordu.
Aniden, film sırasında Baekhyun ayağa kalktı. “Hey, Chanyeol, bir soru soracağım.”
“Tamam, ne?”
“Ama sakin ol…”
“Tamam…?”
“Anne ve babanı tekrar gördüğünde seni gördüm, öyle biri olduğunu bilmiyordum.”
Chanyeol hızlıca gözlerini kaçırdı. “Evet, yani… Çok fazla kişi bilmez.” Dedi Chanyeol bileğiyle uğraşırken. “…Neden arkadaşlarınlayken bu kadar farklı davranıyorsun?”
“S-s-s Sadece… Ben… Im… Gerçek kişiliğimi aileme göstermemeliyim, hepsi bu.”
“Yalan söylüyorsun.”
Chanyeol Baekhyun’a baktı. “P-pekala. Ç-Çünkü… Ailem her zaman şehir dışında çalışıyorlar, ya da herneyse. Ve ben… yalnız kalıyorum… ve kötü şeyler… yapıyorum. Böylece onlar tarafından fark ediliyorum. Bazen burada olduğumu unutuyorlar, ve bununla her şeyi düzeltebilirlermiş gibi beni şımartıyorlar…”
“Yani yaptığın şeyler, ilgi çekmek için, değil mi?”
“…Hayır… Bazen yapmak istediğim için yapıyorum, ve bazıları da… Dikkat çekmek için… Sanırım…”
Bunun üzerine Baekhyun Chanyeol’a sarıldı. “Sana istediğin ilgiyi vereceğim…”
“Hayır, ben iyiyim…”
“T-tamam…”
“Hadi filme devam edelim…”
İkisi de dikkatlerini filme yöneltti. Sonra bitene kadar birbirlerinin kollarında dinlendiler. Chanyeol kendince hafif bir şekilde sırıttı. Arabasında, yalnızlardı. Bu öpücük arasına işaretti.
Ardından Baekhyun kalktı ve gerindi. Chanyeol gülümsedi. “Baekhyunnie…”
“Ne?” dedi Baekhyun dönerek.
Chanyeol baştan çıkarıcı bir şekilde sırıttı. Baekhyun neden bahsettiğini biliyordu. “B-biz sadece öpüşüyoruz, ve öpüş-“ Chanyeol dudaklarını Baekhyun’unkilere yapıştırdı. Baekhyun’un şaşkınlıkla nefesi kesildi, ama öpüşüne karşılık verdi ve kollarını ona doladı. Chanyeol da kollarını Baekhyun’un beline doladı.

Not: Evet, şimdiden uyarayım ben. Atlamak isteyen bir alttaki paragrafı atlayıp direk son kısma gelebilir… ^^
~
Kısa süre içerisinde Chanyeol, Baekhyun’un üstünde onu öpüyordu. Baekhyun elini Chanyeol’un tişörtüne götürmüş, ilk defa tenine dokunuyordu. Chanyeol Baekhyun’un dudaklarından uzaklaştı ve bütün boynunu öpmeye başladı, ve Baekhyun’un gıdıklandığı yerlere dilini değdirdi.
Baekhyun hafifçe inledi ve gülümsedi. Chanyeol da gülümseyerek devam etti.
Birkaç dakika sonra Chanyeol Baekhyun’un tişörtünü çıkarmaya başlamıştı. Baekhyun hiçbir şeyi umursamadan bundan oldukça zevk alıyordu, bunu istiyordu bu yüzden artık ne olursa olsun fark etmezdi. Chanyeol tişörtü çıkardıktan sonra Baekhyun’un kıkırdamasına yol açacak bir şekilde karnına öpücükler kondurdu.
Baekhyun gözlerini kapattı ve yumuşakça inledi. Sonra konuştu. “C-Chanyeol… B-Ben… O şeyi… Yapmak istiyorum.”
Chanyeol uzaklaşıp ona baktı. “Neyi?”
“S-Seks.”
Chanyeol’un gözleri büyüdü. “Emin misin?!”
“E-evet, hazırım…”
Chanyeol sırıttı. “O zaman şova başlayalım.”
Chanyeol tamamen üstünü çıkardıktan sonra, Baekhyun’un üstünü çıkarmakla uğraşıyordu. Baekhyun boxerını çıkardı ve elleriyle üstünü kapattı.
“Sorun ne, bebeğim…?” dedi Chanyeol Baekhyun’un saçlarını okşayarak.
“B-Ben b-büyük değilim…” dedi Baekhyun kıpkırmızı bir suratla.
“Bunun benim için bir şeyi değiştireceğini mi düşünüyorsun?”
Baekhyun kafasını salladı. Chanyeol yavaşça yumuşak bir şekilde Baekhyun’un elini tuttu. Chanyeol ellerini çekerken Baekhyun gözlerini kapattı. “O kadar da kötü değil… “ dedi Chanyeol ve yumuşakça yakınlarını öptü. Chanyeol öperek yaklaşmaya başladıkça Baekhyun sessizce sızlanıyordu. Sonunda, Chanyeol öptü. Baekhyun’un gözleri açıldı ve inlemeye başladı. Chanyeol devam ederken aniden durdu. Baekhyun ona baktı. “Neden durdun?” Chanyeol kafasını salladı. “Henüz bitirmek istemiyorum.”
Bir süre sonra Chanyeol gülümsedi. “Bunun için hazır mısın? Unutma, bundan sonra saf olmayacaksın…” dedi sessizce.
Baekhyun kafa salladı. “B-Ben hazırım.”
Vücutları birleşmeye başlayınca Baekhyun acıyla inledi. “Sorun yok, daha iyi olacak… Söz veriyorum…” dedi Chanyeol. Baekhyun yavaşça kafa salladı ve gözlerini kapadı. Bir süre sonra sonra Baekhyun alışmıştı. “D-daha hızlı… Lütfen…” Chanyeol onayladı.
~
En sonunda ikisi de nefes nefese birbirlerinin üstünde duruyorlardı. 5 dakikalık bir sessizliğin ardından, Chanyeol Baekhyun’un üstünden kalktı ve elini uzatarak onun da kalkmasına yardımcı oldu. Giyinmeye başladılar. Chanyeol tamamen giyinmişti, ama Baekhyun henüz yarı –giyinmiş bir şekildeyken durdu. Chanyeol ona baktı. “S-Sorun ne?”
Baekhyun gözlerini Chanyeol’a yöneltti ve kollarıyla ona sıkıca sarıldı. Kafasını yasladı ve gözyaşlarına boğuldu.
“O gitti…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder