Small Grey Outline Pointer

18 Ekim 2013 Cuma

Zıt Kutupların Çekimi | 19.Bölüm


Çeviren: -Churrimy

Zıt Kutupların Çekimi | 19.Bölüm - Chanyeollie

Chanyeol'u görmeyeli aylar olmuştu, ve şimdi yaz zamanıydı. Baekhyun'un ailesi olan her şeyi atlatmış görünüyordu, ama hala bu konuda sinirlilerdi. Suho ailesinin karşısına çıktıktan sonra uzun süreli erkek arkadaşı Lay ile birlikte farklı eve taşınmıştı. Hayatında gerçekten çok mutluydu.
~
"Ama... Kyungsoo seninle ve senin yüksek hormonlu erkek arkadaşınla sahile gelmek istemiyorum."
"O öyle biri değil!"
"Bana haftada kaç gün onunla birlikte olduğunu söyledin?"
"Şimdi soru zamanı değil, sahilde Kai ile buluşmalıyız."
"Gitmek için ruh halim yerinde değil."
"Bunu bana evden çıkmadan önce söylemeliydin." dedi Kyungsoo Baekhyun'u sahile sürüklerken.
"Suya falan girmeyeceğim."
"Tamam, peki. Bir havlunun üstüne otur ve orada sıcaktan yan."
"Her neyse."
"Neşelenmen gerek, haftalardır hiçbir şey yapmadan evde bekliyorsun."
"Çünkü Chanyeol bana mektup atmayı kesti."
"Belki de senin sıkıcı ruh halinden yorulmuştur."
Baekhyun nerdeyse ağlamaya başlıyordu. Kyungsoo elini umutsuzca başına vurdu, Baekhyun'un ne kadar kolay ağlayabildiğini unutmuştu. Ona sarıldı. "Ü-üzgünüm Baekhyun, belki de meşgul falandır." dedi ve devam etti. "Bana çok sızlanıyorsun ve ben hala senin en iyi arkadaşınım."
"Ama bu hiçbir anlama gelmiyor... Chanyeol benim erkek arkadaşım, ve bana cevap vermemesinden nefret ediyorum..."
"Daha önce dediğim gibi, belki işleriyle meşguldür ve daha fazla yardım alıyordur. Chanyeol uyuşturucu aldı ve intihara kalkıştı, tek ihtiyacı olan şey yardım... Onunla konuştuğundan beri 9 ay geçti, bu yüzden belki de son dokunuşlardır, eve geliyor olabilir."
"A-ama... Bana söylemesi gerekirdi..." dedi Baekhyun kafasını Kyungsoo'nun omzuna yaslayarak.
"Biliyorum, ama unutma... O döndüğünde daha iyi bir insan ola-"
"Wow, sahile geç kaldım ve karşılaştığım şeye bakın." Bir ses geldi.
Kyungsoo yavaşça uzaklaştı. "O sadece üzgündü Kai, sarılmaya ihtiyacı vardı."
"O zaten her zaman üzgün değil mi?" dedi Kai Kyungsoo'ya yaklaşıp kollarını ona sarıp öperek. Öpüşmeleri derinleşirken Baekhyun iğrenerek onlara baktı. Sonra dehşetle gözlerini kaçırdı ve yürüyen insanlara baktı. Herkes Kyungsoo ve Kai'ye bakıyordu. Ebeveynler çocukların gözlerini kapatmış, tiksintiyle gözlerini dikmişti.
"Kyungsoo, Kai, kesin. İnsanlar bakıyor." dedi Baekhyun sinirle.
İlk uzaklaşan Kai oldu. "Oops, üzgünüm. Biraz aşırı kaçtı. Küçük Kyungsoo'ma karşı koyamıyorum." Kyungsoo utandı ve gülümsedi. Dudakları hala öpüşmelerinden dolayı kırmızıydı. Baekhyun iğrenmeyle onlara baktı. "Hadi, şimdi suya girelim. İkiniz benim midemi bulandırıyorsunuz."
Kai sırıttı ve "Senin olmadığından dolayı kıskanm-" derken Kyungsoo ona hafifçe vurdu.
~
Baekhyun kendi başına eğleniyor, su sıçratıyor ve suyun altında gördüğü balıklarla oynuyordu. Haftalardır böyle eğlenmemişti. Kai ve Kyungsoo her saniye öpüşse bile Baekhyun hala her şeyden zevk alıyordu. Kyungsoo Baekyhun'u tekrar gülümsetebildiği, ve
eskisi gibi depresyonda kalmasına izin vermediği için kendiyle gurur duyuyordu.
Kai ve Kyungsoo tekrar birbirleriyle öpüşürken bir bağırma sesiyle durdular.
"Kyungsoo!" Baekhyun aniden bağırdı.
"Ne?" Kyungsoo Kai'den ayrılarak ona baktı.
"YARDIM ET!" dedi Baekhyun suya geri düşerek.
Kyungsoo paniklemeye başladı ve hızlıca Baekhyun'un olduğu yere gidip adını bağırmaya başladı. "B-Baekhyun! Baekhyun!" Cevap yoktu, Kyungsoo onu göremiyordu.
"A-Aman tanrım, o nerde?" Kyungsoo suda onu aramaya başladı. "Baekhyun?! Nerdesin?!" Hala Baekhyun'dan bir iz yoktu. Kyungsoo ağlamaya başladı. "B-Baekhyun?! BAEKHYUN!" En iyi arkadaşının canlı canlı yenildiği düşüncesi aklına geliyor, ve bu onu ölümüne korkutuyordu. Daha da şiddetli ağlamaya başladı. Kai onun yanına gitti. "Sorun n-"
"Böö!" dedi Baekhyun sudan fırlayarak. "Sürpri- Sorun ne?"
Kyungsoo öfkeyle doldu. "Bu kötü bir şakaydı Baekhyun!" dedi Kyungsoo önce ona vurup sonra ona sıkıca sarılarak. "Bunu bir daha sakın yapma yoksa seni öldürmek zorunda kalırım."
"Özür dilerim Kyungsoo, küçükken böyle oyunlar oynadığımızı hatırlayacağını düşünmüştüm..."
Anılar aniden Kyungsoo'nun aklına doldu. "Oh evet, bu doğru... Ama yine de, bunu yapman hoşuma gitmedi..."
Gün biterken üçü de dondurma aldılar, ve mutlu bir şekilde yediler.
~
Baekhyun karanlıkta elleri cebinde zıplayarak eve gitmeye başladı. Arkasından bir ses duyunca durdu ve döndü. Ama bir şey göremedi.
Sonra bir miyavlama duydu, eve koşabildiği kadar hızla koşmaya başladı. Sonunda eve vardığında tekrar arkasında o sesi duydu. Beyaz tüylü kediyi görünce kendini aptal gibi hissetti.
"Aw, Simit, (Kedinin adı) burda ne yapıyorsun?" dedi Baekhyun onu alarak. Park alanında garip bir araba farketmişti. "Lay falan olmalı." diye düşündü. Simit'i tutarak anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı.
"Anne, kim Simit'i -" derken koltukta tanıdık kızılımsı kahverengi saçlı birini gördü. Çok daha olgun görünüyordu. Baekhyun kolları arasında çırpınan kediyi bıraktı. "CHANYEOL!" diye bağırdı.
Chanyeol ona dönüp ayağa kalktı ve koşarak onu havaya kaldırdı. Baekhyun kollarını sıkıca Chanyeol'a sarıp ağlamaya başladı. "Seni çok özledim Chanyeollie..." dedi Baekhyun gözyaşları yanaklarından düşerken.
"Ben de seni özledim bebeğim..." dedi Chanyeol ona sarılırken.
Baekhyun'un anne ve babası odadan çıktı.
Chanyeol Baekhyun'u tekrar yere indirdi ve gözlerine baktı. Baekhyun da ona geri baktı. Sonra parmak ucunda yükseldi ve onu dudağından öperek uzaklaştı. "Bu dudakları da çok özledim..."
"Ben de seninkileri..." dedi Chanyeol onu tekrar öpmeden önce.
~
Chanyeol derin soluk alıp verirken Baekhyun'dan uzaklaştı, yüzünden terler akıyordu. Onun yanına yattı ve kollarını yorgun görünen Baekhyun'a sardı. 5 sefer yapmışlardı, ve Chanyeol Baekhyun'un deli gibi yorulduğunu biliyordu.
Sessiz geçen bir süreden sonra Baekhyun konuştu, sesi bütün çığlıklardan sonra yıpranmıştı. "R-rehabilitasyon nasıldı?"
"Farklıydı..." dedi Chanyeol sessizce, Baekhyun'un göğsüne hafifçe vurarak.
"O-oh..." Baekhyun Chanyeol'a daha da yaklaştı.
"Ben yokken hayat nasıldı?"
"Yalnız, korkunç ve dehşet verici..."
"Aw... Bebeğim..." dedi Chanyeol onu öpüp kollarını sıkıca ona sararken.
"Neden aniden mektuplarıma cevap vermeyi kestin?"
"Geri dönmeye hazırlanıyordum." dedi Chanyeol gülümseyerek.
"Bana sinir olduğunu düşünmüştüm..."
"Neden sana sinir olayım?"
"B-bilmiyorum..." Baekhyun iç çekti. "Sadece bana bir konuda söz ver."
"Ne?"
"Beni tekrar bırakmayacaksın?"
"Söz. Sonsuza kadar senin olmak istiyorum. Bana söz verdiğin sürece, sen de beni tekrar bırakmayacaksın."
"Söz veriyorum." dedi Baekhyun gülümseyip ona sıkıca sarılırken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder