Çeviren : uniwlight~
Evim...
3.BÖLÜM "Şimdi N'olacak"
UYARI: KUFUR VE CİNSELLİK İCERMEKTEDİR!.
“Emin misin ?” Kris sordu, Kyungsooya daha iyi bakabilmek için koltukta ona dönerek
“Evet” dedi Kyungsoo kararlı bir şekilde “Dediğim gibi, şu ilişki olaylarını denemek istiyorum. Tabi sen de istiyorsan ?”
“Bu sex hakkında mı ?” Kyungsoonun yanaklarını kırmızı yapıp anlaşılmazca konuşmasını sağlayarak
“Ne – nasıl – ehe – belki” Kyungsoo yüzünü ellerine gizledi. Kris kollarını aşağı indirerek
“Sorun değil Kyungsoo. Resmi olmasak da sana evet derdim. Tek bir şartla. Birlikte olacağın tek kişi ben olursam. Anlaştık ?” Kyungsoonun ıstakoz kırmızısı yüzüne bakarak. “Artık benim erkek arkadaşımsın değil mi ?”
“Bana bakma.” mırıldandı Kyungsoo sarışının omuzlarına yüzünü gizleyerek
“Ama sana bakmayı seviyorum.” Kris alayla , Kyungsooyu kucağına alarak.
“Wah” bağırdı Kyungsoo dengeyi sağlamaya çalışırken, arkasında Krisin kendisini sabit tutan kollarıyla.
“Bir dahaki sefere uyar.” homurdanarak Kyungsoo. Kris gülerek yaklaştı.
Gerildi Kyungsoo şaşkınlıkla Krisin dudakları kendisininkiyle temas kurduğunda, ama ardından rahatlayıp Krisin yönetmesine izin vererek.
“Çok yumuşaksın.” mırıldandı Kris onun dudaklarına karşı, kızarmasını sağlayarak ..yeniden.
Sakladı yüzünü Kyungsoo burnunu Krisin boynuna sürterek. Cesaretini toplayıp sıcak teni emerek. Sıkılaştı Krisin tutuşu titrek bir iç geçirmeyle.
“Kyungsoo.. Yapmak zorunda değ-” başladı Kris
“İstiyorum. Milyonlarca kez buluştuk . Ama yaptığın en büyük şey sarılmaktı. Artı bunun bizim için tek seferlik bir şey olmadığını söylemekte sakınca görmüyorum... Değil mi ?” sordu Kyungsoo endişeyle. Şaşkınlıkla ciyakladı, sarışın bacağını çekip , iki yanına gelecek şekilde koyduğunda.
“Hayır. Bizim için tek seferlik bir şey değil.” katıldı Kris. “ Ama bir şeyi çok hızlı ve erken yapıp pişman olmanı istemiyorum.” iç geçirdi Kyungsoo alnını Krisinkine yaslayarak.
“Nerden geldiğini anlıyorum” dedi “Ama 'yapmak' istiyorum. Seni istiyorum.”
Şöyle bir baktı Kyungsooya Kris, eğilip dudaklarına sade bir öpcük koymadan önce. Ağzı yavaşça Kyungsoonun boynuna yol aldı.
Köprücük kemiğini usulca ısırıp sertçe emdi.İkisini de şaşırtan yumuşak bir inlemeye sebep olarak.
Kyungsoo dudaklarını birleştirmek için Krisin kafasını geri çekti.Saniyeler geçtikçe daha sert öpüştüler.
“Kris.” inledi Kyungsoo, Kris kalçalarını kavramak için ellerini kaydırdığında.
Şaşkın bir “oh” çıktı Kyungsoonun dudaklarından Krisin sertleşen üyesinin pantolonunun kumaşından kendisine sürttüğünü hissedince.
“Bu gece sevişmek zorunda değiliz, Kyung.” yanağına doğru soluyarak. Kyungsoo titrek bir gülüş bıraktı.
“Ama en azından 'birşeyler' yapabiliriz.” nefesini Krisin kulağına verip kalçalarını daha da bastırıp Kristen kısık bir “s*ktir” yanıtını alarak.
İkisinin arasından Krisin pantolonunu açıp aşağı iterek. Kendisininkini yere bırakarak.
“Daha iyi” mırıldandı Kyungsoo, boxerın üstünden Krisin üyesini kavrayıp yavaşça okşayarak.
Krisin ağzı iniltiyle açıldı . Kyungsoonun kendisine yaptıklarını gördüğünde. Kyungsoo bileğini büktüğünde boxer hoş bir sürtünme yaratıyordu.
Kyungsoonun nefesi kesildi Kris onları çevirdiğinde. Kyungsoo sırtüstü Kris onun bacakları arasına.
Kesik kesik olan nefesi kısık çığlıklara dönüştü, Kris kalçalarını Kyungsooya bastırarak sürttüğünde, biraz sonra o da kalçalarını kaldırarak Krisin ritmine uydu.
Kyungsoo bacaklarını Krisin etrafına doladı ve kendine çekti böylece vücutları olabildiğince sıkı bir şekilde birbirlerine dolanmıştı, zevk yükselirken.
Önce Kyungsoo zirveye ulaştı, ağzından nefes nefese Krisin ismi dökülerek.
Ardından Kris inleyerek boşaldı, başını Kyungun boynuna gömerek.
“S*ktir. Gidişatımız hiç iyi görmüyorum.”
Kyungsoo güldü nefes nefese. “Ben de. Ama eğlendim.”
Kris ağzına yumuşak bir öpücük kondurdu, diline Kyungsoonun diline hafifçe vurarak, karşılığında hafif iniltiler kazanarak ve iç geçirdi.
“Kyungsoo ?”
Hızlıca birbirlerinden ayrıldılar kıyafetlerini üstlerine geçirerek.
“Burda ne yapıyorsun Chanyeol ?” sordu Kyungsoo tiz bir sesle. “Bu akşam Baekhyunla dışarı çıkacaksınız sanıyordum ?”
Chanyeol hiçbirşey söylemedi , sadece inanmaz gözlerle baktı Kris fermuarını çekerken bakışlarını geri Kyungsooya çevirmeden önce
“Ne halt ediyordunuz ??” bağırdı. “Kyungsoo, ne halt ettiğini sanıyorsun ?! Bu adamı tanımıyorsun bile ama çoktan altına yatmışsın bile ! Derdin ne senin !?”
Kyungsoo baktı, Chanyeolun kendisine neden bağırdığını anlayamadan. Hafifçe duydu sarışının kendisine “ Beni daha sonra ara, ikinizi yalnız bırakıyorum” deyip gittiğini.
“Erkek arkadaşımla ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez Chanyeol !” Kyungsoo sinirle tıslayarak
Bu Chanyeolu durdurdu, bir ifade belirlemeye çalışırken yüzü şekilden şekle girdi.
“Elbette ilgilendirir ! Sen benim en yakın arkadaşımsın, Kyungsoo ! Bana bir erkek arkadaşın olduğunu bile söylemedin !” haykırdı Chanyeol
“Krisle haftalardır görüştüğümü biliyordun. Neden büyük bir şoktaymışsın gibi davranıyorsun Chanyeol ??” dedi Kyungsoo “ Ve hayır, seni hiçte ilgilendirmez ! Bu konuda söz hakkın yok !”
“Öyle mi ? Sana iki dakika ilgi gösteren herkesle yatacak mısın ? Krisi o kadar uzun süredir tanımıyorsun Kyungsoo ! Arkadaşım ne zaman bir sürtük oldu ?!” bağırdı Chanyeol.
Kyungsoo bakakaldı. Yaşlar gözlerine dolarken.
“Derdin ne senin.” fısıldadı.
Chanyeol yaptığı hatayı ve sebep olduğu hasarı görünce yüzü beyazladı.
“Lanet olsun.” mırıldandı “Kyung üzgünüm , öyle demek istemed-”
“Hayır.” başını salladı Kyungsoo “Sadece...hayır. Gitmem lazım.”
“Gitme, lütfen ! Kyungsoo , kal !” Chanyeol yalvardı Kyungun kapıya yönelmesini izleyerek
“Ne zaman gelirim bilmiyorum, sanırım kalacak başka bir yer için bakma vakti geldi Chanyeol.” dedi Kyungsoo sönükçe.
Kyungsoo gittiğinde kapanan kapının sesi ağır atmosfere uydu.
Uykuya daldı Chanyeol, kendine kızgın, yastığı ıslatan göz yaşlarıyla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder