Çeviren: -Churrimy
Zıt Kutupların Çekimi | 6.Bölüm - Çalma
"Yeni bir öğrenci var." dedi Chanyeol kolunu Baekhyun'un omzuna atarken.
"Adı ne?"
"Kai."
"Ne tuhaf bir isim."
"Ama çok havalı görünüyor, ve o kadar da kötü görünmüyor."
Baekhyun kıskançlıkla Chanyeol'a bakarak kollarını kavuşturdu.
"Sadece şaka yapıyorum... Tanrım Baekhyun." Chanyeol gülümsedi. "Yani, herneyse, yeni bir söylenti duydum."
"Ne tür bir söylenti?"
"Artık küçük arkadaşın Kyungsoo ile takılmadığın için mutlu oldum."
"Söylenti onun hakkında mı?!"
Chanyeol kafa salladı ve gözlerini devirdi. "Kyungsoo'nun senin Facebook duvarına aşk itirafı yaptığı, ardından da sildiği söyleniyor. Umarım doğru değildir, çünkü onu öldürürüm."
Baekhyun'un gözleri biraz büyüdü. Kyungsoo'nun duvarında bir şey paylaştığını görmüştü, ama açtığında duvarında bir şey yoktu. "B-bunun doğru olduğundan emin değilim..." dedi Baekhyun ellerine bakarak. Belki bu sebepleri açıklardı, asla hoşlandığı kişileri desteklemediğini, ve filmlerde birine sevimli dediğinde aniden kötü davranmaya başlamasını.
Belki de bu yüzden idol olan, Kim Jaejoong'dan hoşlanmamdan nefret ediyordu. Belki de bundan dolayı sürekli onun çirkin olduğunu söylüyordu. Belki de bu yüzden son zamanlarda depresyona girmiş görünüyordu.
Bu her şeyi açıklardı... Baekhyun ayağa kalktı. "Chanyeol, bir şey yapmalıyım."
"Ne?"
"Sadece burda kal. Geri döneceğim. Okula giriyorum."
"Dersi astık Baekhyun, yakalanacaksın."
"Şu an umrumda değil, geri döneceğim, burda kal." dedi Baekhyun okula doğru yürüyerek. Chanyeol tekrar ağaca yaslandı ve Baekhyun giderken arkasından poposuna baktı. Kendi kendine sırıttı.
~
Baekhyun koridor boyunca yürüdü, Kyungsoo dolabının önündeydi.
"Kyungsoo!" diye bağırdı.
Kyungsoo ona baktı, hemen ardından gözlerini kaçırdı. Baekhyun yanına yürüdü. "Kyungsoo.. Sen benden hoşlanıyor musun?" Kyungsoo'nun gözleri büyüdü, cevap vermedi. Sadece eşyalarını dolaba koymaya devam etti.
"Hadi ama... Üzgünüm.." dedi Baekhyun üzgün bir yüzle.
"Senden hoşlanmıyorum."
"Emin misin?"
"Evet."
"Ama o zaman geçen gece duvarıma ne yazdın?"
"Senin duvarına yazmak istememiştim."
"Yani benim profilime tıklayıp, duvarıma bir şey yazmak istememiştin?"
"Evet."
"Hm."
"Şimdi küçük pislik arkadaşlarına geri dönüp eğlenmene devam edebilirsin."
"Kyungso-"
"Ben, ve BENİM arkadaşlarım, şimdi senden nefret ediyoruz."
"Hayır etmi-"
"Evet. Ediyoruz. Artık Baekhyun değilsin, ve evet, senden hoşlanıyorum. Ama artık umursamadığını biliyorum, bu yüzden pes ettim. Senden hoşlanıyorum, senden hoşlanıyorum, senden geçtiğimiz 6 yıl boyunca hoşlanıyordum. Evet, senin için hisler duymaya başladığımda 10 yaşımızdaydık. Evet bütün hoşlandığın kişileri kıskandım, ve evet Jaejoong'dan nefret ediyorum çünkü sen ondan hoşlanıyorsun. Şimdi bu lanet şeylerin üstesinden gelmeye çalışıyorum, bu yüzden senin arkadaşın olmak istemediğim için o kadar da kötü hissetmiyorum. Öyleyse, ben şimdi gidiyorum." Bunları söyledikten sonra dolabının kapısını çarptı.
"Kyungsoo-"
"Sadece sus Baekhyun, sesin şu an kulaklarıma cehennem işkencesi gibi geliyor."
"P-peki. Benim de sana ihtiyacım yok zaten. Hepinizden nefret ediyorum." dedi Baekhyun arkasını dönüp dışarı çıkarken.
NOT: Alttaki paragrafı okumak istemeyenler atlayabilir. Pek bir şey yok ama... ^^
~
Baekhyun Chanyeol'un kolları tarafından sarılmıştı ve Chanyeol'un göğsünde yatıyordu. Okullarındaki küçük bir odadaydılar.
"Tüm zaman boyunca sadece sarılacak mıyız, yoksa.."
"Tamam, birazcık eğlenebiliriz."
"Evet, bahsettiğim şey buydu." dedi Chanyeol dudaklarını Baekhyun'un dudaklarına bastırarak. Baekhyun neredeyse düşecekti ama, Chanyeol'un kolları onun etrafındaydı. Öpüşüne karşılık vermeye başladı ve bedenini Chanyeol'a daha fazla ittirdi.
Bir süre sonra muhtemelen en ateşli zamanlarıydı. Chanyeol dudaklarını Baekhyun'un dudaklarından ayırıp nazikçe boynunu öpmeye başladı. Baekhyun gözlerini kapattı ve dudağını ısırdı. Asla böyle hissetmemişti.
Chanyeol'ün elleri Baekhyun'un alt taraflarına, poposuna doğru yolculuğa çıktı, hafifçe sıktı. Sonra bir inleme gelince Baekhyun'un boynuna doğru sırırttı. Hafifçe boynunu ısırdı, böylece birçok iz bırakacaktı. Ama umursamıyordu, ilk kez inlemişti.
Dudaklarını tekrar Baekhyun'un dudaklarına bastırarak onun alt dudağını yaladı. Baekhyun havanın sıcaklaşmaya başladığını hissediyordu.
~
Nefes nefese birbirlerinden ayrıldılar. Baekhyun'un yüzü kıpkırmızıydı. "Sanırım eve biraz erken gitmeliyiz.." dedi Chanyeol.
Baekhyun ona katıldı. "Ben de öyle düşünüyordum.. Bu yaptığım ilk cinsel şeydi.."
Chanyeol sırıttı. "Benim için değil."
"C-Chanyeol... Benden önce kaç kişiyle yaptın?"
"Hm.. 6 kadar kişiyle."
"Kız mı erkek mi?"
"5 kız, bir erkek."
"Bekle, daha önce bir erkekle yaptın mı?"
"Evet."
"Altta mıydın üstte mi?"
"Alttaydım."
"Kimdi?!"
"Şimdi sana söylemeyeceğim."
"Neden?"
"Şu an arkadaşım, ve kim olduğunu bilseydin bu tuhaf olurdu."
"Bekle, yoksa Kri-"
"Hadi sorular sormayı bırak ve zil çalmadan eve gide-"
Zil çaldı.
İkisi de yerinden sıçradı ve odadan çıktılar. Baekhyun'un gördüğü ilk kişi yürümekte olan Kyungsoo, ve yanındaki tanımadığı bir başkasıydı. Baekhyun'u gördüklerinde donakaldı, kafasını salladı ve diğerinin elini tutup döndü.
Baekhyun gözlerini devirdi ve Chanyeol'le birlikte okuldan koşarak uzaklaştı.
~
Baekhyun eve geldiğinde abisinin arabasının garajda olduğunu gördü. Kapıyı anahtarıyla açıp içeri girmeden önce iç çekti. Suho kafasını dergiden kaldırdı. "Hey Baekhyun."
"Selam Suho.." Tekrar iç çekti. "Ben gitmeliy-"
"Hayır, bekle. Seninle bir dakika konuşmama izin ver."
"T-Tamam."
"Yanıma otur."
"H-hayır, burada iyiyim."
"Hadi Baekhyun."
Baekhyun yanına oturdu.
"Şimdi öncelikl- Boynundaki ne?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Boynundaki işaretler n- Bekle onlar ısırık mı?!"
"Isırık mı?"
"Baekhyun, biri boynunu ısırdı mı?"
"Lütfen anneme ya da babama söyleme. Lütfen. Ben-ben- ben-"
"Sanırım bu sana soracağım soruyu onaylıyor. Üst kata çık."
"Neden-"
"Annem ve babam eve geliyor."
Baekhyun hızlıca ayağa kalkıp üst kata çıktı.
Suho geriye yaslanıp iç çekti. "Birinin benim masum bebek kardeşimi bozduğuna inanamıyorum."
~
Birkaç hafta sonra, Baekhyun Kyungsoo'nun yeniden mutlu olduğunu farketti. Kai ile arkadaş olmuştu. Baekhyun onun için mutluydu, ve kendinin yerine yeni bir en iyi arkadaş bulduğu gerçeğini görmezden geliyordu. Ama farketmezdi, şimdi onun Chanyeol'ü vardı. Onlara ihtiyacı yoktu.
Şimdi Chanyeol'la çatıda oturmuş birbirlerine sarılıyorlardı.
"Biliyorsun Baekhyun, senin gibi birini bulacağımı asla bilemezdim." dedi Chanyeol kollarını daha da sıkılaştırarak.
Baekhyun gülümseyip Chanyeol'un yanağını öptü. "Ben de."
Bir sürelik sessizlikten sonra Baekhyun konuştu. "Biliyorsun, Chanyeol, abim birkaç hafta önce boynumdaki izleri gördü. Ona başta söylemek konusunda çok utangaçtım."
"Oh kahretsin. Ne dedi? Nasıl tepki verdi?"
"Şaşırtıcı bir şekilde o kadar da kötü tepki vermedi, sadece beni üst kata yolladı."
Chanyeol kafa salladı.
~
Baekhyun sınıfın bir köşesinde oturmuş kitabını okuyordu. Herkes kendi grubuyla birlikteyken, o gerçekten sınıfından kimseyi tanımıyordu. Eskiden sahip olduğu bütün arkadaşları şimdi onu görmezden geliyordu.
Baekhyun değiştiğini kendine itiraf etti, buna şüphe yoktu. Bir yıl önce, bu yaptıklarının yarısını bile yapmazdı. Kyungsoo, Kai, Xiumin, Luhan, Sehun ve Tao'yu birlikte gülerken görünce iç çekti. Gözlerini ellerine çevirdi.
Sonra Chanyeol'un kapının ordan geçtiğini gördü. Ayağa kalktı ve kimseye dikkat etmeden bilgisayarıyla ilgilenen öğretmene baktı, hızlıca dışarı koşturdu. Koridorda onu gördü, boynunu eğmiş yürüyordu.
Bir saniyeliğine korktu, ve ofise varana kadar onu takip etti. Ofiste bir kadın ve uzun bir adam vardı. Chanyeol kollarını ikisine de sardı. "Anne! Baba! Sizi çok özledim!" Onlar da Chanyeol'a satıldı. Ayrıldıklarında "Biz de seni özledik Yeollie-ayıcık, ev temiz mi?" dedi kadın parmak ucunda yükselip Chanyeol'un yanağını öperken. Adam da omzuna vuruyordu.
Chanyeol kafa salladı. "Evet! Sizin geri döneceğinizi bildiğim için geçen gece temizledim!"
"Yakınlarda başını polisle belaya sokmadın, değil mi?"
Chanyeol hızlıca kafasını salladı. "H-hayır. Siz yokken gerçekten kötü hiçbir şey yapmadım, iyi olmaya çalıştım..."
"Bu güzel." dedi adam. "Seninle gurur duyuyorum."
"Ben de kendimle gurur duyuyorum!"
"Oh, bekle. Sana bir hediyemiz var." dedi kadın gülümseyerek çantasından bir kutu çıkarırken. Chanyeol hızlıca kutuya bakıp açtı ve peluş panda oyuncağını gördü. Baekhyun, Chanyeol'un neredeyse havaya zıplayacağını ve pandanın elleriyle alkış yaptığını görünce gözleri büyüdü. "Teşekkür ederim!" dedi Chanyeol. Sonra ikisine de sarıldı.
Baekhyun kendine gülümsedi ve düşündü:
'Wow, kim okulun kötü çocuğunun ailesi yanında böyle bir bebek ve peluş oyuncak hayranı olacağını düşünebilirdi?'
~
Ertesi gün, Chanyeol arkadaşlarıyla ve Baekhyun'la birlikte gizli yerlerinde oturuyordu. "Şimdi birkaç şey yapabiliriz, ailem evde ve bizi hapisten çıkarabilirler."
Baekhyun'un gözleri biraz büyüdü. Kris Chanyeol'a beşlik çaktı. "Ah, evet!"
"Bir mağazaya gidip bir şeyler almakla bu gece başlamalıyız." dedi Chanyeol gülümseyerek.
"Evet.." diye cevapladı Kris.
Baekhyun sadece arkasına yaslanıp izledi.
Şimdi bir mağazada, gizlice bir şeyler alıp ceplerine dolduruyorlardı. Baekhyun sadece Chanyeol'un yanında kalmakla yetindi. Chanyeol ona baktı. "Bir şeyler al." Baekhyun hızlıca kafasını salladı. Chanyeol iç geçirdi. "İyi, yapmak zorunda değ-"
Kris aniden belirdi. "Hadi ama Baekhyun, biraz eğlen. Ne istiyorsan alabilirsin. Buradaki çalışanlar tembel."
Baekhyun bir saniyeliğine düşündü. "P-peki.." Ardından hızlıca makyaj bölümüne gitti ve eyeliner'ı gördü. Her zaman eyeliner sürmek istemişti ama ailesi ona izin vermemişti. Farklı renklerini alıp çantasına koydu.
Çalmaları bitince gizlice dışarı çıktılar. Personeller onları farketmemişti bile. Arabalarına koşturup yerlerine oturdular. Chanyeol Baekhyun'a baktı. "Neler aldın?"
"Eyeliner, ruj, saç şeyleri ve bu şirin, tüylü, kedicikli çoraplar."
Tüm araba sessizliğe gömüldü. Sonra Chanyeol kafa salladı ve ona gülümsedi. "Bu... havalı." Baekhyun en parlak gülümsemesini ona yolladı. "Bence de."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder