Small Grey Outline Pointer

26 Kasım 2013 Salı

Beautiful Disaster -14.Bölüm


Çeviri: Phantaso

Beautiful Disaster -14.Bölüm


Yixing her zamanki gibi 7’de Wufan’ın evine geldi. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Çoktan bir hafta geçmiş olsa da hala Wufan’a karşı soğuktu.

Yixing kahvaltıyı hazırlamak için doğrudan mutfağa gitti. Wufan’a bir Fransız tostu hazırladı ve Wufan masada otururken onunla hiç konuşmadı, Wufan bundan hoşlanmamıştı.

‘Neden bu aralar böyle garipsin bücür?’ diye sordu Wufan, yemeğini bitirdiğinde.

‘Yixing’in gözleri hala kahvaltısındaydı. ‘Bir şey yok. Sadece iyi hissetmiyorum.’

‘O zaman seni kliniğe falan götüreyim.’

‘Sorun değil. O kadarına ihtiyacım yok.’ Tabakları lavaboya taşırken söyledi Yixing.

‘İyi o zaman. Sana ayıracak zamanım yok.’sertçe konuştu Wufan ve çıktı. Böyle söylemek istemiyordu ama Yixing’in böyle yapması onu hasta ediyordu. Hoşuna gitmiyordu. Dahası, bundan nefret ediyordu.

Yixing yüzünden bir haftadır kıyametin ortasındaymış gibi hissediyordu Wufan. Yaptığı şeyler bir normalde yaptıkları gibi değildi. Her şey yanlıştı.

Cuma günü eve 7’den önce dönüyordu. Mutlu olması gerekiyordu ama Yixing’in stresi yüzünden olamıyordu.

‘Neden bücürü düşünmeye devam ediyorum ki? Hayır, hayır. Bırak gitsin. Bu şey bana böyle işkence etmeye devam ederse kırışıklarım çıkacak.’

‘Kıskanıyor falan mı? Hayır, hayır. Seohyun benim kızım… ve o bunu biliyor.’ Dedi kendi kendine Wufan, direksiyonu hala tutarken.

*Benim kız arkadaşım mı? Ama artık nadiren buluşuyoruz, eskisi gibi değil. Yine de o küçük bücür kıskanmadan edemiyor. Yixing sadece benim…*

Aniden aklında Kyungsoo’nun sorduğu ‘Yixing’i seviyor musun?’ sorusu geldi. Bu iki hafta önceydi. Nişandan bir gün önce.

--
‘Ge, Yixing’i seviyor musun?’

‘Nee? Asla!’

‘Ama onunlayken cidden mutlu görünüyorsun.’

Wufan sessiz kaldı.

‘Bu seni mutlu edecekse devam et, ge.’

Ben Seohyun’u seviyorum, Kyungsoo. Unuttun mu?’

‘Ama onunlayken senin böyle olduğunu hiç görmemiştim. Ayrıca artık bizimle çok nadir görüşüyor.’

‘Biz hala eskisi gibiyiz.’

‘Evet, belki eskisi gibisiniz ama belki, daha önce aşk dediğin şey aşk olmayabilir.’
--

Wufan kapıyı açtığında dört yakın arkadaşını evinde bulunca şok oldu. Luhan’ın, Yixing’in yanında olduğunu görünce gözleri daha da genişledi.

‘Siz burada ne yapıyorsunuz?’ Ve sen? Burada ne arıyorsun?’ Luhan’ı kastederek konuştu Wufan.

‘Xing xing beni davet etti. Daha doğrusu, arkadaşların Yixing’e arkadaşını davet etmesini söylemiş. Ve sonuç olarak buradayım.’ Dedi Luhan neşeyle. Wufan’ın tüm yakın arkadaşlarıyla beraberdi.

‘Ben gidip içecek alacağım.’ Dedi Yixing ve Wufan’ı geçerek kapıya yürüdü.

‘Sana eşlik etmemi ister misin?’ Jongin’in kucağında kurulduğu yerinden sordu.

‘Hayır, hayır sorun değil. Kendim gidebilirim.’ Diyerek evden çıktı.

Wufan umursamadı bile. Duş almak için doğrudan odasına gitti.

Yağmur başlamıştı ama Wufan hala arkadaşları ve Luhan ile birlikte oturma odasında film keyfi yapıyordu. Yixing henüz eve gelmemişti.

‘Bücür nerede?’

Kimseden cevap gelmedi. Tüm gözler filme odaklanmıştı.

Yixing biraz sonra geldi. Tüm vücudu sırılsıklamdı ve biraz titriyordu. Wufan onu öyle görünce biraz şok oldu ama ilgilenmiyormuş gibi yaptı.

‘Xingxing ne oldu sana?’ Luhan ona koşarken dedi. ‘Vücudunu ısırman gerek, yoksa…’ Ekledi Luhan, kol manşetleriyle Yixing’in yüzünü silerken.

‘Wufan, Yixing’in giyebileceği türden küçük elbiselerin var mı?’ kapıdan seslendi Luhan .

Wufan soruyu duyar duymaz kapıya yürüdü.

‘Beni her zaman alarmda tutuyorsun bücür.’ Diyerek Yixing’in bileğinden çekti Wufan. Luhan arkadan takip etti.

İkisi de yürüyerek, heykel misali film izleyen dördünü geçip Wufan’ın odasına gittiler.

Luhan, Kyungsoo’nun sanına oturdu.

‘Kavga falan mı ettiler?’ sordu Baekhyun.

‘Dürüst olmak gerekirse ben onların aşık olduğunu düşünüyorum.’ Dedi Jongin pizzasını ısırırken.

‘Çok açık sözlüsün bebeğim.’ Dedi Kuungsoo erkek arkadaşına bakarak.

‘Ben de Baekhyun da böyle düşünüyorduk.’ Ekledi Chanyeol.

Luhan kendi kendine gülümsedi.

-Wufan’ın yatak odasında-

‘Gidip duş al. Kliniğe götürmek istemiyorum. Tüm eve damlattığın yeter.’ Dedi Wufan onu banyoya iterken.

‘Ben iyiyim. Bana gömlek ver.’ Yixing banyodan bağırdı.

‘Şunları dene.’ Wufan ona doğru bir tişört ve pantolon attı.

‘Senin kotunu giyemem. Bu benim için çok büyük. Üzerimde durmaz ki. Daha küçük bir şey veremez misin?’ Yixing tekrar bağırdı.

‘Ne olacak? Sadece bu boyda var. Pantolon gitme o zaman. Gömleğimi giy, biraz büyük olacağından küçük şeyini örtebilir.’ Wufan ona beyaz bir gömlek uzattı.

Yixing çıktı ve kapıda durdu. Wufan yanılıyordu. Onun beyaz gömleği sandığı kadar değil, sandığından daha büyüktü. Peki, Wufan’ın bedeni, Yixing’in bedeninin tam tersi olabilirdi. Gömlek neredeyse boydandı ve omuzlarından düşen kısmı Yixing’in solgun köprücük kemiğini açıkta bırakıyordu. Kalçasının yalnızca birkaç santim aşağısındaydı.

Wufan, gömleğini giymiş olan Yixing tarafından şaşkına uğramıştı. Daha önce Yixing’in cildini bu kadar açık görmemişti. Beyaz gömleğin altında Yixing’in ince yapısını görebiliyordu. Onun gömleği beyazdı evet ama Yixing’in sütlü soluk cildine tamamen tezattı. Yukarıdan aşağıya Yixing’in vücudunu inceledi.

‘Wufan, bununla hiç rahat değilim.’ Wufan’ın bakışları yüzünden kızaran Yixing kekeleyerek konuştu.

Ama Wufan’ın gözleri önündeki vücuda yapışmıştı ve bedeninin sıcaklığı artıyordu. Bedeninin gittikçe daha ve daha sıcaklaştığını hissetti. Adrenalin tüm damarlarında kanıyla beraber akıyordu. Sadece karşısındakine bakabiliyordu.


---Gelecek bölümden spoiler sasdfasdg---

‘Bu da ne? Neden kendimi kontrol edemiyorum?’

1 yorum: