Small Grey Outline Pointer

20 Kasım 2013 Çarşamba

Under Two Moons 6. Bölüm


Myun-

Kai yaptığı sanat eserine baktı. Chanyeol dün gece özür dilemek için mükemmel bir fikir üretmişti. Yapması zordu, Kai iyi resim çizemediğini biliyordu ama bu da güzel sayılırdı, değil mi? En azından öyle umuyordu.

Son çizgiyi de bitirdikten sonra Kai geriye birkaç adım atarak iyice inceledi. Kyungsoo'nun her zaman oturduğu yer, yani odanın köşesindeydi. Önündeki duvar siyaha boyanmış, üzerinde ise parlayan iki tane ay vardı. Kai elindeki malzemeleri zemine bıraktı ve bir sandalyeyi çekip oturdu. Kollarıyla dizlerini sarıp, çenesini dizlerinin arasına yerleştirdi. Dünkü konuşmada iki çiftin ona söyledikleri aklına geldi.

" Sanırım Kai Kyungsoo'ya bağlandı. "
" Kalp atışın? İçindeki sıcaklık? İtiraf etmelisin. "

Kai zemine doğru baktı, bu cümleleri çok iyi hatırlıyordu. Haklılar mıydı? En iyi arkadaşına aşık mı olmuştu? Kyungsoo'yla olduğu zamanları hatırlamayı denedi. Kyungsoo sandalyede uyuyordu, Kai ise ona bakıyordu. Sevimli küçük horlayışı onu kocaman gülümsetmiş, o an içinde farklı bir şey hissetmişti.
Gerçek yüzüne vurduğunda Kai'ın gözleri yaşlarla doldu. Evet, haklıydılar. En iyi arkadaşı Do Kyungsoo'ya aşık olmuştu.

Küçük bir hıçkırıktan sonra kapının açıldığını duydu. Kyungsoo'yu gördüğünde hızlı bir hareketle gözlerini silip sandalyeden zıpladı. Kyungsoo karşısındaki şeyi görünce gözleri kocaman açıldı. " B-bu..? "

Kai ona doğru koşup kolundan tuttu ve resmin önüne getirdi. Kyungsoo duvarı uzun süre inceledi. Daha sonra ağzını bir şeyler söylemek için açtı, ama hiçbir şey çıkmadı. Kai hafifçe kıkırdadı.

" Ben dün için özür dilemek istedim, söylemek istemediğim kaba şeyler söyledim.. gerçekten üzgünüm. Umarım beni en iyi arkadaşım olarak affedebilirsin? " Kai etrafında sıkıca sarılmış iki kolu hissettiğinde aniden dondu, Kyungsoo ona sarılıyordu. Gözleri açıldı ve kalp atışının hızlandığını hissetti.

" Ve sen bunu çizdin? Benim için? " Kai Kyungsoo'nun hıçkırıklarını duyabiliyordu. Yumuşak bir gülümseme belirdi dudaklarında. Onu mutlu etmişti, istediği şeyden daha fazlasıydı bu. " Bu mükemmel, teşekkür ederim. ve aslında.. ben de özür dilerim. "

Kai bu anın sonsuza kadar sürmesini istemişti, gözlerini kapadı ve nefes aldı.
Birkaç saniye sonra Kyungsoo ondan ayrılıp geriye birkaç adım attı. Eliyle Kai'ın kolunu tuttu. " Bana nasıl dans edildiğini göster. " Kai bir kaşını kaldırdı. " Eh? "

Kyungsoo gülümseyerek onu aynalara yönlendirdi. " Her zaman bana seninle dans etmemi teklif ettin, şimdi yapmak istiyorum, arkadaşlığımız için, bence eğlenceli olacak. "
" Gerçekten mi? Aman Tanrım. Tamam, tamam uhmm.. sanırım bu şarkı senin için en iyisi olacak. " dedi ve müzik playera koştu Kai. Başlat butonuna bastı, müzik başladı. İlk önce sadece Kai tüm şarkıda dans etti Kyungsoo'ya nasıl olduğunu göstererek. Şarkı bittiğinde Kyunsoo ona açılmış ağzıyla bakıyordu.

" Bu?! Öğrenmesi zor olacak. " Kai onun elini tutup yanına çekti ve müzik tekrardan başladı. 4 saate yakın zaman harcadılar, daha tam bitmemişti ama nefesleri çoktan kesilmişti.

Kai zemine uzandı, Kyungsoo da başını Kai'ın karnına koyarak uzandı. Kai eğildi ve terli sevimli bir suratın gökyüzüne baktığını gördü, hafifçe gülüp tekrar başını yatırdı yere.

" Aah, eğlenceliydi. Bunu daha sık yapmalıyız. "
" Sana söylemiştim, değil mi? " Kai güldü.
" Ve.. Kai? Bu gece yapacak bir şeyin var mı? " diye sordu yana kayıp Kai'ın suratına bakarak.
" Umm.. hayır, neden? "
" Tekrar senin evinde kalmak istiyorum, uzun süredir yapmadık bunu. " Kyungsoo gülümsedi ve zemine indirdi bakışlarını.
" Tabi, neden olmasın. Hem bugün ailem evde değil. " Kai da gülümsedi. Tüm gece ve sabah Kyungsoo yakınında olacaktı, işte istediği şey buydu.

" Ve belki de ona aşık olduğunu söylemelisin. "
Dün geceden kalan bu cümle aklına geldi tekrardan. İtiraf etmeli miydi? Hem çok utangaçtı bunu yapmak için hem de arkadaşlıklarını bozabilirdi şu an, fikri aklından attı.

İkisi de normal nefes almaya başladıklarında ayağa kalkıp ortalığı toparladılar ve yola çıktılar. Kyungsoo yoldayken birkaç şaka yaptı ve ikisi de karınları ağrıyana kadar güldüler. Eve vardıklarında teker teker duş aldılar, uyumaya hazırdılar. Saat 11di, çok yorulduklarından normal uyku saatlerinden önce uyuyacaklardı.

Kai diğer yatağı hazırlamak üzere kalkmıştı, Kyungsoo omuz silkti. " Sorun değil, çok yorgunuz şu an, senin yatağında birlikte uyuyabiliriz. " Kai Kyungsoo'nun dediklerini duyduğunda birden başını kaldırdı, o ve Kyungsoo, bir yatakta. Birlikte uyumuşlardı önceden evet, ama hissettikleri böyle değildi, çok şey değişmişti.

Kai yatağa uzandığında, yanında başka bir ağırlığı hissetti, Kyungsoo yanında yatıyordu. Tam. Ya-nın-da. Sakin olmaya çalıştı ama beceremedi, kalp atışının hızlandığını hissedebiliyordu tekrardan.

Birkaç saniye sonra Kyungsoo'nun uykulu sesini duydu. " Kai.. bugün için teşekkür ederim, mükemmeldi. Ve bazen dünyadaki en aptal kişi olsam da benim arkadaşım olduğun için teşekkür ederim. " Kai gözlerini açtı.
" Aptal? Hayır, sen mükemmel bir arkadaşsın, böyle şeyler söyleme Kyungsoo. "
" Ama öyleyim. Kitap okurken seni görmezden geliyorum.. ama anlayışın için teşekkür ederim. "
Kai tekrardan karşı çıkmak istedi ama elinde sıcak bir şey hissedince durdu. Kyungsoo elini tutmuş ve parmaklarını birbirine geçirmişti. Kyungsoo'nun nefesinin sakinleştiğini hissetti, uyumuş olmalıydı.

Kai birbirlerine kenetlenmiş ellerine baktı, gülümsedikten sonra gözlerini kapattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder