------------------------------
A Song We Left Unsung - 8.Bölüm
Kyungsoo nihayetinde eve döndüğünde Baekhyun kanepede
oturuyordu. Chanyeol çoktan eve gitmişti.
Oda arkadaşına baktı ve dudağını ısırdı.
“Seni ölümüne korkuttuğumuz için gerçekten üzgünüm..”
Kyungsoo yüzündeki kızgın ifadeyi korumaya çalıştı ama
başarısız oldu. Baekhyun, kızgın kalamayacağı insanlardan biriydi.
‘Lanet olasıca kedi yavrusu bakışları…’
İç çekti ve arkadaşının yanına oturdu.
“Evet, bu kesinlikle görmemeyi tercih edeceğim bir şeydi ama
baksana… Arkadaş dediğin bu durumlardan da taviz veremeyecekse ne işe yarar?”
Kyungsoo omzunu okşadı ve odasına gitmek için ayağa kalktı.
“İyi çocuk.”
Baekhyun’a geri döndü.
“Fakat bilmelisin. Bir dahaki sefere sizi böyle basarsam,
şantaj amaçlı fotoğraflar çekeceğim.”
Sinsice gülümsedi ve Baekhyun ona bir şeyler fırlatmadan
önce uzaklaştı.
* * *
Ertesi gün Baekhyun yaklaşan bir kış sonu projesi için
tartışırken Tao ve onun arkadaşı Luhan ile kendi sınıflarında oturuyordu.
“Podyum projesi için bir model buldunuz mu? Gösteri zamanı
gelmeden bitirmek istiyorsak modelleri şimdiden belirlememiz gerek.” Luhan
dikkatleri çekti.
“Bilmiyorum.” Tao dalgın dalgın kalemini çevirirken
mırıldandı. “Desenleri kesmek ve sonra tüm bir kıyafet haline getirmek için 3
haftadır uğraşıyorum. Bu projeye çalışmaya daha önce başlamak isterdim.
Parçaları birleştirmenin kolay olması için başka sınıflardan birini bulmayı
düşünüyorum. Peki ya sen Baek?”
Baekhyun gerçekten bu konuyu hiç düşünmemişti.
“Sanırım Chanyeol’e bunu yapması için baskı uygulayabilirim.
Oldukça uzun boylu ve tasarımlarımla harika duracağını düşünüyorum. Onu her gün
görüyorum, bu nedenle en uygun seçenek.”
Luhan başını salladı. “Çoktan Sehun’dan modelim olmasını
istedim.”
Tao gülümsedi. “Sana bol şans Baek. Chanyeol kısmen bir
sakardır. Podyumda yukarı aşağı yürümek şöyle dursun, düşmeden sokakta bile
yürüyemez.”
“Hadi ama Tao. Yapması gereken tek şey podyum boyunca gidip
gelmek. Ne yanlış gidebilir ki?”
Belki de gerçekten bir şeyler yanlış gidebilirdi.
***
Baekhyun konuyu Chanyeol’e açtığında Chanyeol biraz tereddüt
etti.
“Bilmiyorum Baek. Sanırım çok boktan bir model olurum.
Projeni berbat etmek istemiyorum. Özellikle de insanlarla dolu bir odanın
önünde.”
Baekhyun başını salladı. “Saçmalama. Sadece bir kez podyumda
aşağı yukarı yürümeli ve birkaç saniye kalmalısın. Zaten seni sürekli gördüğüm
için üzerine uygun yapmak kolay olacak.”
Chanyeol biraz bile ikna olmuş görünmüyordu.
“Lütfen, lütfen, lütfen Yeol. Noel tatilinden hemen önce
sınav var ve o zamana kadar istekli bir model bulmak zorundayım. Bana büyük bir
iyilik yapmış olursun.”
Chanyeol şirince surat astı. “En azından bir öpücük ya da
fanfinfonlarla rüşvet girişiminde falan bulunsan olmaz mı?”
“Öpücük veya fanfinfona ne dersin?”
“İyi. Bunu yapıyorum çünkü seni seviyorum. Ve şu an avans
olarak bir öpücük istiyorum.”
Erkek arkadaşıyla bir anlaşma imzalamak için öptü ve
Chanyeol birkaç saniye sonra teklifi kabul etmişti bile.
“Beni ikna ettin.”
***
Bir sonraki akşam, Baekhyun proje üzerinde çalışmak için
Chanyeol’ün evine geldi. Ölçü almaya hazır bir şekilde, elinde mezro ve
defterle yatak odasında duruyordu.
“Sadece öyle dur, ben gerektiğinde konumunu değiştireceğim.”
Dedi kalem dişlerinin arasındayken.
Göğsünden aşağı, kollarının uzunluğu, boyun ve bilek
çevresi, sırt ve omuzlar birlikte üst vücudunun ölçesünü alırken, Chanyeol
hareketsiz durmak için elinden geleni yaptı.
Erkek arkadaşı kalçasının en geniş kısmına pantolon
ölçülerini almak için mezurayı sararken merakla baktı. Baekhyun hiçbir şey
söylemeden bacağının çevresi ve yan tarafının ölçüsünü alırken verimli bir
şekilde çalıştı.
Baekhyun, Chanyeol’ün iç bacağına geldiğinde, uzun boylu
olanın boğazını birden ateş yutmuş gibi kurudu.
Baekhyun’un parmakları sağ kasığında konumlanıp ayak
bileğine doğru ölçtüğünde iç uyluk kısmını biraz sıyırdı. Chanyeol sıkıca
gözlerini kapattı ve başka bir yerde olduğunu düşünmeye çalıştı.
“Neredeyse bitti.” Dedi Baekhyun, Chayeol’ü transından
çıkararak. İç çekti ve not defterine aldığı ölçülere baktı. Şimdiye kadar ki en
garip ölçümdü.
Uyarı olmadan, Chanyeol pantolonunun kemerini kavrayan ve
hafifçe karnına dokunan parmaklar hissetti. Baekhyun’un kasıklarından yarım
santim uzakta çömelmiş olduğunu gördü. Yanaklarının kızardığı görülebiliyordu
ama sessiz kaldı.
Olduğun yerde kal diye emretti Chanyeol kanına, daha aşağı
inmemesi için.
“Tut bunu, lütfen.”
Chanyeol endişeyle yutkundu ve Baekhyun’un bacakları
arasında gezdirdiği mezro yüzünden pantolonunun dikişlerini hissedebiliyordu.
Ardından tüm ölçtüklerini geçirmeden önce onu ters çevirdi ve Chanyeol’ü
döndürmeden bir süre tüm rakamları tekrar kontrol etti.
“Tamam, bitti-“
Chanyeol’ün kotunun önündeki kabarıklığı fark edince duraksadı.
“Park Chanyeol, bu benim düşündüğüm şey m-?”
Chanyeol yüzünün yandığını hissetti. Baekhyun’un cazibesine
dayanamadığından kendini sapık gibi hissediyordu.
“Özür dilerim. Ama yapamadım…. Bana hoşlandığım şekilde
dokunuyordun ve kasıklarıma bu kadar yakındın ve heyecanını görebiliyordum ve
bu açılmama sebep oldu ve-“
Baekhyun gülümsedi. Chanyeol’ün çaresizliğini gördüğünde
insafsız parmaklarıyla onu kışkırtmaya çalıştığını inkar edemezdi. Onu
susturmak için parmağını Chanyeol’ün dudaklarına bastırdı.
Chanyeol daha neler olduğunu anlamadan, sevgilisi onu itti
ve dudaklarıyla saldırdı. Baekhyun’un mezrosu ve not deftersi yerde öylece
yatıyordu ve proje akşamın geri kalanı için önemsiz bir konu oldu.
***
Önlerindeki birkaç hafta, Baekhyun mükemmel olana kadar
Chanyeol’ün kıyafetini defalarca düzeltti.
Moda gösterisinin günü nihayet geldiğinde, Baekhyun’un onu
zamanında hazırlayabilmesi için Chanyeol işten erken çıktı. Üniversite
oditoryumuna geldiler ve Baekhyun kuliste hazırlıklara başladı. Sınıf
arkadaşlarının hepsi de kendi modellerini hazırlamakla meşgul olduğundan kaos
havası vardı.
Bir saat kadar sonra, Baekhyun’un Chanyeol için yaptığı
fantastik kıyafet hazırdı. Şaçları tarz, teni kusursuz ve parlaktı. Dudaklarına
biraz parlatıcı ve gözleri öne çıkarmak için Baekhyun’un sürdüğü eyeliner
vardı.
Baekhyun eserine hayranlıkla baktı.
“İşte, bitti. Kesinlikle harika görünüyorsun.”
Öpmek için onu aşağı çekti.
“Gergin misin?”
Chanyeol başını salladı. “Dürüst olmak gerekirse altıma
etmek üzereyim. Bu pek benim uzmanlık alanım değil.”
“Peki, bu pantolona etmemeye çalış.” Baekhyun ceketi
sabitledi ve gülümsedi. “İyi olacaksın, söz veriyorum.” Sadece ileri bak ve
sabit bir hızda yürümeye odaklan. En kısa zamanda eve gidelim ki evde sana özel
sürprizler olabilir.”
Chanyeol endişesine rağmen sırıttı. “Edebi kelam mı
yapıyorsun şu an?”
Baekhyun kurnazca baktı. “Belki.”
Chanyeol sırası geldiğinde yavaşça yürümeye başladı.
“Git hadi. Kır bacaklarını.”
“Bunu söyleme lütfen.” Podyuma yürürken sertçe mırıldandı.
Kitlenin görüş alanına girmesinden kısa süre sonra, kötü
yerleştirilmiş tellere takıldı ve yüzüstü düştü.
Baekhyun dehşetle bakarak kenarda durdu. Öfkeyle yüzünü
kapadı.
‘Takıldığına inanamıyorum. Neden? Neden model olarak onu
kullandım? Kimin parlak fikriydi?!’
‘Senin.’ Kafasındaki diğer ses cevap verdi.
‘Kes sesini,’ kendi kendiyle konuşuyordu. ‘Kimse sana
sormadı.’
‘Eveti her neyse, unutma ki bunu sadece sana yardım etmek
için yapıyor, nankör olma.’ Diğer ses tekrar konuştu.
Baekhyun birden sinirlendiği için kötü hissetti.
‘O sadece bana yardım etmek için bunu yapıyor.’
Bu konuda ne kendisini ne de Chanyeol’ü suçlamamaya karar
verdi. Derin bir nefes aldı ve perdeyi açtı.
Aydınlatma yüzünden yarı kör bir şekilde podyuma yürüdü.
Oditoryumdaki tüm gözler üzerindeyken yerde yayılmış sırık yaratığa elini
uzattı. Gülümsedi.
“Neden beraber yürümüyoruz?”
Chanyeol uzatılan eli minnetle kabul etti.
“Neden çok tanıdık hissettiriyor?”
El ele tutuşup podyumda aşağı yukarı yürürlerken Baekhyun
ona gülümsedi.
“Her zaman düşüyorsun Chanyeol. Ama seni kaldırmak için
daima etrafında olacağım, tamamen uyumlu.”
***
Eve dönerlerken Chanyeol arabada alışılmadık bir şekilde
sessizdi.
“Neyin var?” Chanyeolün apartmanının önüne park ettiklerinde
Baekhyun sordu. “Her zamanki parlak sen değilsin.”
Chanyeol gözle görülür bir şekilde çömüş olarak ona baktı.
“Takıldığım için gerçekten üzgünüm, Baek. Projeni mahvettim
ve çok kötü hissediyorum. Bana kızgınsan anlarım ama berbat bir model olacağım
konusunda uyarmıştım.”
Baekhyun tatlı bir şekilde gülümsemeden önce bir an için ona
baktı.
“Gerçekten kızdığımı düşündün mü?”
“Bilmiyorum, kızmadın mı?”
“Hayır, Chanyeol, kızmadım.”
Baekhyun ona doğru yaklaştı ve kollarını sardı. Saç
spreyinden dolayı hala sert olan saçlarını yatıştırır bir şekilde okşadı ve
alnına hafif bir öpücük kondurdu.
“Chanyeol, seyircilerle dolu bir odada yere kapaklandığın
gerçeği biraz talihsizceydi. Ama kızgın değilim. Aslında, ilk başta benim için
kabul etmiş olmana minnettarım. Rahat olduğun yerler dışında çok iyi olmadığını
biliyordum ama sen bana yardım etmek için bunu yaptın ve bu bir kilometre
uzunluğundaki sende taptığım şeyler listesinde olan şeylerden sadece bir
tanesi.”
Bunu duyduktan sonra Chanyeol’ün hüzünlü ifadesinin yerini
nihayet Baekhyun’un hayatında gördüğü en parlak ve inanılmaz gülümseme kapladı.
“Bir kilometre uzunluğunda mı? Sadece iltifat ediyorsun.”
Tipik Chanyeol, diğerlerini görebilecek kadar iyi ama
kendini göremeyecek kadar kör. Baekhyun parmaklarını iç içe geçirmek için onun
elini tuttu.
“Ben ciddiyim. Keşke sana baktığımda gördüğüm harika şeyleri
sen de görebilseydin Chanyeol. Ama belki de görememen daha iyi. Sonra kendinle
kaçıp beni terk edebilirdin.”
Chanyeol iltifat ile biraz güldü ve kızardı.
“Şimdi kötü hissetmeyi kes lütfen.” Chanyeol’ün elini
hafifçe okşadı ve devam etti Baekhyun, “Ve aptal gibi güldüğün zamanlara dön,
çünkü bu hayatımı güzel kılıyor.”
Chanyeol, Baekhyun’u kucaklamak için çekti ve yüzünün her
yerine öpücükler kondurdu.
“Teşekkürler güzelim. Her zaman bana nasıl iyi
hissettireceğini iyi biliyorsun.”
Baekhyun’un kulağına eğildi. “Şimdi içeri girelim de şu
üzerimdekileri dişlerinle çıkar.”
Baekhyun güldü.
“Şey, bunları yaparkenki çabalarımı düşününce, sanırım her
zamanki yoldan çıkaracağım.”
El ele asansörde durdular ve Baekhyun sinsi bir gülümsemeyle
Chanyeol’e döndü.
“Yani, önümüzdeki yaz da mayo projem için modelim olabilir
misin? Mayo ile harika görünürdün.”
Chanyeol gözlerini devirdi ve şakacı bir şekilde Baekhyun’u
itti.
“Bin öpücük peşin alabilirsem düşünebilirim.”
------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder