Small Grey Outline Pointer

Sayfalar

18 Ekim 2013 Cuma

Zıt Kutupların Çekimi | 5. Bölüm

Çeviren: -Churrimy


Zıt Kutupların Çekimi | 5.Bölüm – Bu Konuda Konuşmak İstemiyorum

Sonraki birkaç gün Baekhyun için inanılmazdı, Chanyeol ve arkadaşlarından çok fazla şey öğreniyordu. Kendisine diğer arkadaşlarına ihtiyacı olmadığını söylüyordu, çünkü Kyungsoo'yla tartıştığından beri hiçbiriyle konuşmamıştı. Okul için tatilde olduklarından onları sık sık dışarıda görüyordu ve hiç yoklarmış gibi davranıp yanlarından geçiyordu.

Okula geri döndüklerinde, Baekhyun bazen eski arkadaşlarına ne kadar ihtiyacı olduğunu fark etti, ama bu duyguyu engelledi. Kafeteryaya gittiğinde eski masasına baktı. Ve eski arkadaşlarının hepsinin birbirleriyle konuşup, gülüştüğünü ama Kyungsoo’nun yemeğini çatalıyla dürttüğünü gördü.
Kyungsoo kafasını kaldırdı ve Baekhyun’la göz göze geldi. Baekhyun yalnızca gözlerini yuvarlayıp Chanyeol’un bulunduğu masaya doğru yürüdü ve yeni arkadaşlarına gülümsedi.
Kyungsoo en iyi arkadaşının gözleri önünde değiştiğine inanamamıştı.

~
O gece, Chanyeol Baekhyun’u küçük bir partiye davet etti. Diğer insanlar dans edip, içki içip eğlenirken, Baekhyun bir köşede utangaç bir şekilde oturuyordu.
Chanyeol bir elinde bardakla Baekhyun’a yaklaştı. “Bunu denemek ister misin?”
Baekhyun hızlıca kafasını salladı. “H-hayır teşekkür ederim.”
“..Benim için? Sadece bu seferlik.”
Baekhyun iç geçirdi ve bardağı ondan aldı, sonra bir yudum aldı. Neredeyse püskürtüyordu, içeceğe baktı. “Bu da ne?!”
“Votka.” Dedi Chanyeol sırıtarak. “Artık içmek zorunda değilsin, sadece tatmanı istedim.” Bardağı geri almak için elini uzattı. Baekhyun Kyungsoo’nun geçmişte ona ne söylediğini hatırladı:
‘Bunu içmemelisin Baekhyun, sarhoş olmak senin için tehlikeli.’

Baekhyun bardağı aldı ve hepsini kafasına dikti. Chanyeol büyümüş gözlerle ona baktı. “B-Baekhyun, bunu yapmanı istemedim senden…” Baekhyun yerden ayağa kalktı ve üstünde daha fazla votka olan masaya yürüyüp bir başka bardak aldı. İçmeye başladı.
“Baekhyun!” dedi Chanyeol.
Baekhyun onu tamamen görmezden gelerek içmeye devam etti. Chanyeol aslında ne yapması gerektiğini bile bilmiyordu. Onu tutmak istemiyordu, çünkü kötü davranan bir erkek arkadaş olarak görünmek istemiyordu. Sadece oturdu ve onun içmesini bekledi.
Bir saat sonra Baekhyun sarhoştu. Chanyeol’a tutunup onun kulağına kıkırdıyordu. Chanyeol iç geçirdi. “Bence seni benim evime geri götürmeliyiz.. Çünkü ailen seni öldürür değil mi?”
“Oh… Eveeeeeet… Onlar….. Bana kıkırdar…”
“Senin kıkırdamakla sorunun ne?” diye sordu Chanyeol.
“Kıkırdamayı seviyorum. Eğlenceli.”
Chanyeol gözlerini devirdi ve Baekhyun’la dışarı yürüdü.
~
Eve vardıklarında Baekhyun sarhoş olduğundan her şeye gülüyordu. Chanyeol televizyona doğru yürüdüğünde bile Baekhyun ona bakarak “Chanyeol, yakınlardaaaaaa… Senin hakkında yaramaaz rüyalar gördüm.” Dedi ve tekrar kıkırdadı.
Chanyeol ona baktı. “Öyle mi?”
“E-evet.. Ner-neredeyse her gece.. Eğlenceli..”
“O rüyalarda neler oluyor?”
“S-seks.”
Chanyeol kafasını salladı. “Bunu sabah içkili değilken sana söylemek için bekleyemiyorum. Bunu bana asla söylememeliydin.”
Baekhyun gülmeye başladı. “Ç-Çok güzelsin.”
“Uh… Teşekkürler?”
“Bana dooooookun.”
“Hayır.” Dedi Chanyeol gözlerini kaçırarak.
“Lütfen?”
“Hayır.”
“Taaaamaam.. Seni kötüüü..”
Chanyeol gözlerini devirdi ve merdivenlere yürüdü. “Sen burada uyayacaksın, ben alt katta uyuyacağım.”
“Haaayır Chanyeolliee.. Lütfen..”
Chanyeol onu görmezden geldi, ve alt kata indi. Baekhyun’a istediğini vermeyecekti, sarhoşken olmazdı. İlk seferlerinin ikisinin de gerçekten istedikleri zaman olmasını istiyordu.
~
Ertesi gün Baekhyun uyandı, kendi odasında veya yatağında değildi ve başı çatlıyordu. “Aman tanrım…” Etrafına baktı, hiçbir şey hatırlamıyordu. Paniklemeye başladı. “ANNE?!?! BABA??!!?!” Baekhyun yatağından kalktı. “KAÇIRILDIM! AMAN TANRIM: BİRİ BANA YARDIM ETSİN!”

Chanyeol üst kattan gelen çığlıkları duydu ve koltuktan zıpladı, üst kata odasına koştu. “Baekhyun. Sakinleş. Benim odamdasın.”
“O-oh, bu senin odan mı?” dedi Baekhyun yanakları kızararak.
Chanyeol kafa salladı.
“O-Oh.. Üzgünüm..”
“Evet..”
“Çok sevimli bir oda… Senin gibi görünmüyor…”
“Evet, öyle.. Yalnızken biraz daha farklıyım.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Sadece… Bilmiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder