18 Ekim 2013 Cuma
Zıt Kutupların Çekimi | 13.Bölüm
Çeviren: -Churrimy
Zıt Kutupların Çekimi | 13.Bölüm - Suç
"Notların nasıl oğlum?" dedi Baekhyun'un babası onun yanına oturarak.
"İ-iyiler..." Baekhyun yalan söyledi. O Chanyeol'la çıkmaya başladığından beri notları gittikçe düşüyordu.
"Bu güzel." Annesi gülümsedi.
"E-evet."
"Her zaman iyiydi." Babası biraz durduktan sonra ekledi. "Dünya kötü bir yer."
"S-sanırım..." dedi Baekhyun ellerine bakarak.
"Ama bizim Baekhyun'umuz öyle değil, o masum, saf ve yanlış hiçbir şey yapmıyor." dedi annesi gülümseyerek ve yanağına bir öpücük kondurdu.
"E-e-evet..." Baekhyun zorlukla gülümsedi.
"Unutma Baekhyun, evlenmeden önce birlikte olmak kötüdür." dedi annesi.
"Biliyorum, biliyorum, tekrar söylemenize gerek yok." Baekhyun karnında büyük bir suçluluk duygusu hissediyordu.
"Tamam. Sadece emin olmak istedim." dedi annesi gülümseyerek.
Baekhyun tekrar zorlukla gülümsedi. "Odama çıkabilir miyim? Birazcık yoruldum."
"Temizlendi değil mi?"
"Evet anne." dedi Baekhyun üzgün bir tonda.
"Ve unutma Baekhyun, video oyunu oynamak yok, odandaki bütün elektriği sök ve yatmadan önce pencereni kapat."
"Ama anne-"
"Aması yok, bunu önceden konuştuk. Söylediğin gibi yap. Odalar uyumak içindir, video oyunu oynamak için değil."
"Herneyse." dedi Baekhyun basamaklara vura vura üst kata çıkarken. Odasına girdi ve kapıyı çarparak kilitledi. Yatağına oturup ağlamaya başladı.
"Aptal hayatıma edeyim... Çok aptalım..."
~
"Baekhyun..." dedi Chanyeol, onun dikkatini kazanmak için dürterken.
"Ne?" dedi Baekhyun yumuşakça dönmeden dolabıyla uğraşırken.
"Haftasonu boyunca mesajlarımı neden cevaplamadın?"
"Ailem geri geldi. Ve meşguldüm." Baekhyun yalan söyledi.
"Ohh.." Chanyeol kollarını Baekhyun'a sardı.
"Şu an yakınlaşmak istemiyorum lütfen, bir şey yapmaya çalışıyorum." dedi Baekhyun duygusuzca. Yalan söylüyordu, hala ne yapacağını düşünüyordu.
"Oh, tamam." Chanyeol uzaklaştı. "Öğle yemeği için dışarı çıkmak ister misin?"
"H-hayır, Kyungsoo hala bir ayrılığın üstesinden gelmeye çalışıyor ve bu çok zor, onunla olmalıyım." Bu kısmen doğruydu.
"Oh.. Peki... Um... Ben sınıfa gidiyorum, geç kalmak istemem..."
"Tamam, görüşürüz..." dedi Baekhyun yine dönmeden önündeki kitaplara boş boş bakarken.
Bundan sonra başka bir şey duymadı, döndü ve Chanyeol'u başı öne eğik bir şekilde koridorun sonunda yürürken gördü.
"Ne yapacağım...?" Baekhyun sınıfa yürürken iç çekti.
~
Baekhyun tüm gün Chanyeol'dan kaçarak geçirdi. Bunu yaparken çok kötü hissediyordu, ama düşünmek için biraz boşluğa ihtiyacı vardı. Öğle yemeği sırasında, Baekhyun çoktan masaya oturmuş, önündeki yemeğe boş boş bakan Kyungsoo'nun yanına gitti. Yanında Luhan, Sehun ve Xiumin de vardı. Tao nerdeydi?
Baekhyun Kyungsoo'nun yanına oturdu. "İyi misin?" dedi sırtını sıvazlayarak. Kyungsoo cevap bile vermedi.
"Tüm gün onunla konuşmaya çalıştık, ama ondan bugün duyabildiğim tek kelimeler hocanın ona sorduğu soruların cevaplarıydı..." dedikten sonra Luhan ayağa kalkıp Baekhyun'un yanına ilerledi ve fısıldadı. "Kai'nin şimdiden yeni bir kız arkadaşı olduğunu duydum, ve Kyungsoo onları dışarda öpüşürken görmüş..." Sonra yerine geri oturdu.
"O-Oh..." dedi Baekhyun üzgün bir iç çekişten sonra. İki kolunu da Kyungsoo'ya sardı ve ona büyük ayıcık sarılması verdi. Kyungsoo da yavaşça ona sarıldı ve omzunda ağlamaya başladı. Orada sarılarak, Baekhyun onun kulağına rahatlatmak için bir şeyler söylerken 10 dakika geçirdiler.
Sonra Baekhyun Chanyeol'un baktığını, ve kendisinin de baktığını görünce hızlıca gözlerini kaçırdığını farketti.
Baekhyun iç çekti ve aklı tekrar Kyungsoo'ya kaydı. Yavaşça birbirlerinden ayrıldılar. Baekhyun bir peçete aldı ve Kyungsoo'nun gözyaşlarını kuruladı. "Okuldan sonra film izlemek veya dondurma yemek için size gelmemi ister misin?"
Kyungsoo yavaşça kafasını salladı. "Y-Yapamam, hafta içi olmaz. A-ama c-cuma günü o-olabilir..."
Baekhyun da kafa salladı. "Tamam..." Ardından sıkıca sarılmak için Kyungsoo'yu bir kere daha kendisine çekti. Ve zil çaldı.
~
Günler geçerken Baekhyun ve Chanyeol zar zor konuşabiliyorlardı. Baekhyun'un hala düşünmeye ihtiyacı vardı. Ama bugün sonunda o gündü, bunu onaylayacaktı.
Baekhyun telefonunu aldı ve Chanyeol'u aradı.
"Alo? Baekhyunnie?"
"Hey Chanyeol..."
"...Sesini duyduğuma çok sevindim..."
Baekhyun dudağını ısırdı. "Benimle evimin yanındaki parkta buluş, konuşmamız gerek."
"T-T-Tamam..."
Ardından Baekhyun telefonu kapattı.
~
Baekhyun bir ağacın yanındaki bankta oturmuş bekliyordu. Kendi kendine iç çekiyordu. "Unutma... Bu kendin için en iyisi..."
Sonra kafası eğik, yavaşça ona yaklaşan Chanyeol'u gördü. Baekhyun hızlıca yerinden kalktı. Chanyeol kırmızı ve şiş gözleriyle ona baktı. Chanyeol'un ağladığı çok belliydi.
"C-Chanyeol..."
"N-ne?"
"Bunu söyledikten sonra artık seni sevmediğimi düşünme..."
Chanyeol hızlıca bakışlarını yere yöneltti. "S-seni seviyorum Baekhyun..." dedi hızlıca.
"B-ben de seni seviyo-"
"Hayatımda sevdiğim herkesten çok... Gerçekten... Seni... O kadar çok seviyorum ki bu acıtıyor..." dedi hala yere bakarken.
Baekhyun dudağını ısırdı, Chanyeol neyin geleceğini biliyordu. Baekhyun'un gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. "Ben de seni seviyorum Chanyeol, herkesten daha fazla. Ama... b-ben açıkçası... a-ayrılmamız gerektiğini d-düşünüyorum..."
Chanyeol hızla kafasını kaldırdı, gözleri büyümüştü. Sallanmaya ve ağlamaya başladı. "N-neden?"
"Ç-çünkü... Ben- Iıı, k-kendi hayatıma d-daha fazla od-odaklanmalıyım... v-ve s-sen etrafında olunacak kadar yeterince i-iyi bir in-insan değilsin..."
Chanyeol daha da şiddetli ağlayarak yere düştü.
"B-ben özür dilerim..." dedi Baekyhun ona doğru ilerleyip elini omzuna koyarken.
Chanyeol Baekhyun'un kolunu tuttu ve Baekhyun'un gözlerini kapatıp acıyla inlemesine yetecek kadar sertçe sıktı. Ardından Baekhyun'un hayatında onda gördüğü en kötü ve korkunç bakışıyla ayağa kalktı. "Artık kimseye güvenemem." dedikten sonra Baekhyun'un elini itip ağlayarak oradan hızla uzaklaştı.
Baekhyun Chanyeol'u gidene kadar izledi, ve sonra yere oturarak ağlamaya başladı.
Bu en iyisi olacaktı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder