Small Grey Outline Pointer

Sayfalar

31 Aralık 2013 Salı

Beautiful Disaster - 19.Bölüm


Çeviri: Phantaso
Special Thanks to: Milky Maknae

Beautiful Disaster 19.Bölüm
‘Evet, benim. Neyse ki hala hatırlıyorsun beni.’ Kibirle daireye yürürken konuştu Seohyun.
‘Otur sen. Kahve yapayım. Wufan birazdan çıkar.’ Dedi Yixing, aceleyle mutfağa giderken.
**Bu da ne? Burada ne arıyor?**
‘Xingxing kim—‘ Wufan kanepede oturan tanıdık kişiyi görünce sözü yarıda kaldı.
‘Seohyun?’
Ardından Yixing oturma odasına girdi ve sehbaya iki fincan bıraktı.
Wufan ona baktı. İlk gecelerinde kötü bir şeyler olacak diye endişeliydi. Yixing sadece ona gülümsedi ve yürüdü.
‘Ben duş alacağım.’ Dedi Yixing, Wufan’ı geçerken.
Wufan kapının kapanma sesini duyunca Seohyun’a yürüdü.
‘Ee, evlilik nasıl Wufan?’
Wufan iç çekti ve Seohyun’un yanına oturdu.
‘Bu da ne? İlk gecende seni rahatsız ettim diye mi kızgınsın?’ Seohyun, Wufan’ın iç çektiğini duyunca üzgün hissetmişti.
‘Madem biliyorsun neden buradasın?’
Seohyun, Wufan’ın sözleriyle kaşlarını çattı. ‘Ben senin kız arkadaşınım Wufan. Unuttun mu?’
‘Daima hatırımda fakat ben artık evliyim. Unuttun mu?’ Wufan, Seohyun’u alaya aldı.
‘Bu da ne şimdi Wufan? Beni sevdiğini sanıyordum.’ Seohyun’un sesi çatlamaya başladı.
‘Seviyorum zaten.’
Yixing kapalı kapının ardında öylece durup onları dinlemişti. Konuşmaya kulak misafiri olmak istemese de sonuçta artık Wufan’ın karısıydı. Onların ne konuştuğunu bilmesi yanlış değildi ama bu onu sadece öldürdü. Oda oksijen doluydu ama o nefes alamıyordu. Yixing banyoya yürüdü, daha fazla onları duymak istemiyordu. Yixing vücudunu yıkadı ama saçına dokunmadı çünkü kayınvalidesinin evine gitmeden önce kendini temizlemişti.
Wufan ve Seohyun sessiz kaldılar. İlişkileri ve gelecekleri hakkında kara kara düşünüyorlardı. Kahve hala masadaydı ve soğumuştu. Seohyun, Wufan’a doğru ilerledi.
Yixing eşofmanlarını giyip kapıya doğru ilerledi. Onların ne yaptığını merak ediyor ve hiç ses duyamıyordu. Çok sessizdi. Yixing hiç ses çıkarmamaya dikkat ederek kapıyı açtı. Bir kez daha bu hareketi ona zarar verdi ve derinden yaraladı. Oturma odasındaki aşk kuşlarının dudaklarının arasında santimler vardı, birisi onun kocasıydı ve bugün onların ilk geceleriydi. İyi ama neden Wufan orada, başka bir kızı öpüyordu?
Yixing buna katlanamadı. Kapıyı tekrar dikkatle kapattı ve gardıroba yürüdü. Kendine zarar veren şeyleri düşünmemeye çalıştı.
Seohyun’un onu öpmeye çalıştığını fark eden Wufan, onu itti. ‘Ne yapıyorsun Seohyun?’
‘Ne? Erkek arkadaşımı öpmem yanlış mı?’ Seohyun’un sesi yükseldi ve ayağa kalkıp çıktı.
Wufan’ın dili tutuldu. Seohyun haklıydı, onu öpmesinde bir yanlış yoktu. Ama… Yixing onun karısıydı artık. Yixing ile evliydi. Ama yine de, Seohyun hala onun sevgilisiydi. Wufan’ın aklı tamamen karışmıştı. Soehyun’un gidişini izledi ve kafası öne düştü. Tüm bu dramalar yüzünden çok yorgun bir hayatı vardı. Neden o da diğer insanlar gibi mutlu olamıyordu?
Neredeyse gece yarısı olmuştu ve Wufan eşini unutmuştu. Wufan’ın vücudu ısındı, artık dayanamazdı. Yixing ile coşma zamanıydı. Böylece Wufan odasına doğru yürüdü, oda karanlıktı.
*Çoktan hazırlandı falan mı?*
Wufan arkasından kapıyı kapattı ve kilitledi. Odaya doğru yürüdü ve yorganıyla yastığını kucaklamış Yixing ile karşılaşınca şaşırdı.
‘Onlarla ne yapıyorsun bücür?’ Wufan şaşkınlıkla sordu.
‘Seninle yatmayacağım. Yarın tüm elbiselerimi alırım.’ Dedi Yixing kabaca ve Wufan’a bakmadan.
‘Ne?’ Wufan’ın kaşları çatılmaya başladı.
‘Evet, seninle yatmayacağım.’ Dedi ve gözlerini devirdi, ardından kapıya yürüdü.
‘Hayır, gidemezsin. Bu gece benimle yatacaksın. Ayrıca bu bizim ilk gecemiz.’
Yixing onu tamamen yok sayarak odayı terk etti. Yixing bunu yapmak istemiyordu. Wufan’ın moralini bozmak istemiyordu ama katlanamıyordu da. Biraz önce oturma odasında Wufan’ın yüzünü görmüştü.
Onu çeken güçlü bir el hissedince Yixing bağırdı. Wufan olduğunu biliyordu ama Wufan’ın bunu yapmasını beklemiyordu.
‘Gel buraya hemen!’ Wufan bağırdı.
Yixing, Wufan’ın yüzüne bakmaya korkuyordu. Ama Yixing’in de bir gururu vardı.
Yixing bedenini geri çekti ve ona gelen Wufan’ı durdurmaya çalıştı. ‘İstemiyorum dedim!’
Wufan duyduğu şeyle şaşırdı ve gözleri genişledi. Yixing’in kolunu bıraktı.
‘Beni zorlama.’ Yixing alçak sesle ekledi.
‘Dinle. Sen benim karımsın ve sana benimle yatmanı söylüyorsam itaat etmelisin. Bu kadar mı zor?’
‘Neden? Benimle seks yapmak mı istiyorsun Wufan huh? Daima karınmış gibi davranmamı istiyorsun ama ya sen? Gözümün önünde başka bir kızla koklaşıyorsun. İnsanlar sadece sevdiği kişilerle seks yaparlar ve sen beni sevmiyorsun.’ Patladı Yixing ve sesinden öfke akıyordu. ‘Ne bu Wufan?’
Wufan donakaldı, Yixing’in bunu gördüğünü bilmiyordu.
‘Evet, insanlar sevdikleriyle seks yaparlar. Ama hatırlarsan biz evliyiz ve sen bana aitsin. Sana her şeyi yapabilirim ve sen bana itaat etmek zorundasın.’
‘Neden Seohyun’u öptün o zaman? Onunla evli değilsin ve tamamen sana ait sayılmaz.’
‘Hayır, onu öpmedim!’ Wufan öfkelenmişti. İnsanların onu yapmadığı bir şeyle suçlamasından hoşlanmazdı.
‘Umrumda değil. Aşk meşk işlerinle ilgilen ve diğerlerine teklif et. Bunun sadece sahte bir evlilik olduğunu biliyorum ama en azından bana biraz saygı duy da başka bir yerde yap bu işi.’
‘Yani hala bana inanmıyorsun? Hala onu öpmediğime inanmıyorsun. Sadece yaşananların yarısını görmüşsün, onu ittiğimi görmemişsin. Şimdi de yapmadığım bir şey için beni suçluyorsun. İyi o zaman. Defol odamdan. Ve eğer istersen evimden de defolabilirsin.’ Wufan her şeyi dışarı fırlattı ve odasına yürüyüp kapıyı sertçe çarptı.
Yixin sıkıca yastıklara sarılıp boğazına kadar gelen hıçkırıklarını tuttu.
Yixing yaralı bir kalple diğer odaya yürüdü. Bugün ilk geceydi ve bir kavgaya dönüşmüştü.
---------------------------------------------------------------
Yixing biraz geç uyandı. Dün Wufan ile kavga ettiğinden yorgundu. Düşünmekten uyuyamamıştı. Kendini biraz suçlu hissediyordu. Belki de gerçekten Wufan’ın hatası değildi ve bunun yüzünden birden duygulanıp kıskanmamalıydı.
Wufan’ın ne yaptığını görmek için onun odasına gitti ama evde yalnız olduğunu fark etti. Wufan’ın evrakları yoktu, çoktan ofise gitmişti. Yixing, Wufan’ın izinli olduğunu biliyordu, şimdi Wufan ondan kaçınıyordu.
**Kahvaltı yaptı mı yapmadı mı?**
Yixing ev işlerini yapmaya başladı ama aklı dün gece olanlardaydı. Annesine, ilişkileri böyleyken akşam yemeğine gelemeyeceklerini söyledi. Bu problem Yixing’in moralini bozuyordu. Tamamen Yixing’in suçu değildi ama bir şekilde Wufan aşırı tepki veriyordu. Bu kadar şeyi düşündükten sonra Yixing yemek yapacak psikolojide değildi.  Hiç havasında değildi. Yixing sadece öğle yemeği yapmıştı, akşam için hiçbir şey yapmadı.
Wufan dokuz gibi eve gelip doğrudan odasına yürüdüğünde, Yixing mutlu mutlu televizyon izliyordu. Yixing banyodan gelen su seslerini duyabiliyordu ve ilişkilerini düzeltmek için hiçbir şey yapmamıştı henüz. Hepsi Wufan’ın suçuydu, yani Wufan ondan özür dilemeliydi. Yixing elinde çereziyle mutlu bir şekilde drama izlerken, Wufan’ın mutfağa girdiğini gördü.
**Mutfakta ne yapıyor?**
Yixing kalktı ve mutfağa yürüdü, Wufan’ın masada oturduğunu görebiliyordu.
‘Bugün yemek yapmayacağım.’ Dedi sertçe.
Wufan biraz güldü. ‘Dün gece benimle yatmak istemedin, şimdi de yemek yapmayacağım diyorsun. Sıradaki ne huh?’ sordu Wufan, ona dönerek.
Yixing cesaretinin kırıldığını hissediyordu.
‘Şey- Şey-‘
‘Ne? Belki de benim hatam olduğunu düşündüğümden özür dilemek istiyordum ama sen çok ileri gidiyorsun. İşten yorgun eve geldiğimde selamlamadın bile ve şimdi akşam yemeği bile yapmamış, drama keyfi sürüyorsun. İyi o zaman. Eğer gerçekten böyle olmasını istiyorsan, tamam.’ Dedi ve odasına yürüdü Wufan.
Yixing kendini o an dünyadaki en kötü kişi gibi hissetti. Böyle yapmak istememişti ve Wufan’ın böyle olacağını hiç düşünmemişti. Wufan onu yalnız bıraktığından, hiçbir şeyi açıklayamadı.
Ertesi sabah Yixing özrünün bir göstergesi olarak, Wufan için özel bir şeyler pişirmek amacıyla saat altıda kalktı. Ama şans ondan yana olmadığından, Wufan mutfağa, mutfak masasında bekleyen Yixing’e bakmadan sertçe kapıyı çarparak evden çıktı. Yixing ağlamak istiyordu, göz ardı edilmekten hoşlanmamıştı. Şimdi Wufan’ın ne hissettiğini anlamıştı.
Bir hafta geçmişti ama Wufan Yixing’i hala görmezden geliyordu. Yixing’in pişirdiklerini yemedi ve genç olan onunla konuşmaya çalıştığında yüzüne bakmadı. Hatta ofisine yemek götürdüğünde bile, çoktan yediğini söyledi ve Yixing yemekleri geri getirmek zorunda kaldı. Her akşam yemeğinde, Wufan ya direk odasına gidiyor ya da Yixing beraber yemelerini söylediğinde ona sesini yükseltiyordu. Belki Wufan yorgundu ve Yixing bunu kabul edebilirdi.
Yixing iştahını kaybetmişti ve belki bu yüzden kilo vermiş olabilirdi. Ama Yixing yine de pes etmedi. Akşam yemeği için Wufan’ın en sevdiği 8 yemeği yaptı. Yixing, Wufan’a yemek yapmak için mutfakta 2 saat geçirdi. Artık onun veya Wufan’ın hatası olmasını umursamıyordu. Sadece aradaki buzları eritmek istiyordu. Teslim olup özür dileyecek tek kişi olsa da sorun değildi, yapacaktı.
-Wufan’a-
Özür dilerim. Sevdiğin yemekleri yapacağım, lütfen eve erken gel.
Saat on olmuştu ve Wufan ortada yoktu. Yixing öylece yemek masasında bekledi. Bütün yemekler çoktan soğumuştu ve karnı gurulduyordu. Yixing tüm kalbiyle Wufan’ın onu affetmesini ve önceki gibi birlikte yiyebilmelerini diliyordu.
Wufan eve 11.00 gibi geldi ve neredeyse 4 saat boyunca beklemek zorunda kalmış olsa bile Yixing mutlu olmuştu. Yixing Wufan’ı karşılamak için kapıya koştu ve onu gördüğünde sevimlice gülümsedi.
‘Yiyelim hadi. Çoktan soğudu bile.’ Dedi Yixing neşeli bir şekilde.
Ama Wufan görmezden geldi. Genç olana bakmadan odasına yürüdü. Yixing ardından takip ederek durması için kolundan tuttu ama Wufan kolunu sertçe çekti ve kapıyı kapadı. Yixing kendini dindirmeye çalıştı. Gözyaşlarını tutmak için elinden geleni yapıp kapıya yürüdü ve usulca çaldı.
‘Wufan senin için yemek yaptım. Yiyelim hadi.’ Dedi alçak bir sesle.
Hiçbir ses alamayınca kapıyı tekrar çaldı.
‘Wufan.’ Seslendi ardından.
‘Senden yemek yapmanı istemedim, hepsini kendin ye.’ Dedi içeriden, Yixing’in kapıyı çalmasından rahatsız olmuş bir şekilde.
Yixing daha fazla dayanamadı. Gözyaşları patlak vermek üzereydi artık. Daha fazla tutamadı. Wufan tarafından böylesine yok sayılmak istemiyordu. Bir hafta geçmişti ve ilişkileri iyiye gitmek şöyle dursun, daha da kötüye gidiyordu.
‘Burada bekleyeceğim seni.’ Dedi Yixing, hıçkırıklarını zorla yutmaya çalışarak.
Gözyaşları yanaklarından akıyordu. Wufan’ın çıkması ve beraber yemek yemeleri için kapının önünde bekliyordu.
‘Wufan, ben açım. Yemek yiyelim.’ Tekrar seslendi Yixing yavaşça.
Yixing’in yüzü gözyaşlarıyla ıslanmıştı. Yağmur misali akan gözyaşlarını sildi Yixing, Wufan’ın onu böyle görmesini istemiyordu ama çoktan kontrolünü kaybetmişti. Ağladığını belli eden bir ses çıkarmamak için elinden geleni yaptı.
‘Saatin kaç olduğunu görmüyor musun? Ayrıca uyumak istiyorum. İstediğin bu değil miydi? Hayatımı zorlaştırmayı kes. Defol ve seslenip durma bana.’ Bağırdı Wufan.
Yixing hala kıpırmamıştı. Wufan’ın ona söyledikleriyle düşen gözyaşlarına rağmen orada durmaya devam etti. Kafası önüne düştü. Ayakları yoruluyor ve hissizleşiyordu.
Wufan kapının ardından Yixing’in gölgesini görebiliyordu.
‘Psstt neyi var bu adamın? Beni rahatsız ediyor.’ Wufan homurdanarak kapıya yğrğdğ ve açtı. ‘Anlamıyor musun? Beni rahatsız ediyorsun. Git buradan.’ Yixing başını eğik tutmaya devam etti.
‘Benim sinirlerimi ayağa kaldırıyorsun Zhang Yixing!’
Yixing kafasını kaldırdı ve Wufan’ın bakışlarını yakaladı. Ona zayıf bir şekilde gülümsedi. Wufan hayretler içinde kaldı. Kalbi patlayacak gibiydi ve kendini dünyanın en kötü piçi gibi hissediyordu. Gözleri önündeki yüzde kaldı.
‘Özür dilerim.’ Yixing tekrar özür diledi ve tutmaya çalıştığı gözyaşları akmaya devam etti.
‘Özür dilerim Wufan.’ Yixing burnunu çekti, tamamen alt üst olmuş durumdaydı. ‘Lütfen affet beni.’ Dedi tekrar, düşük bir sesle.
Wufan, Yixing’in böyle olacağını hiç düşünmüyordu. Wufan kötü bir şekilde ağlayan çocuğun kolundan tutup sıkıca sarıldı.
‘Sorun yok bebeğim. Seni böyle ağlatmak istememiştim. Özür dilerim.’
Yixing hala gözyaşlarını tutamıyordu vebi haftanın yükü uzaklaşıp gitmişti, Wufan iyi olduğu için artık sorun yoktu.
Wufan genç olanı yatıştırmayı deneyerek saçlarını okşadı.
‘Üzgünüm Yixing, gerçekten üzgünüm. Sadece bana inanmanı istemiştim. Seni incitmek istemezdim.’ Dedi tekrar Wufan ve Yixing’i alnından öptü.
Yixing gözyaşları akmayı kesince Wufan’ı itti ve ona gülümsedi. Gamzesi yanağında açıkça belliydi ve gözleri şişmişti.
‘Yemek yiyelim.’arkasından büyüğün elini tutup yürürken. Wufan genç olana sadece gülümsedi.
Yixing kocasıyla beraber mutfağa ilerledi ama nedense etrafındaki her şey hareket ediyor ve mutfak git gide uzaklaşıyordu. Gözleri bulandı ve rastgele hareket eden her şey alt üst oldu. Dengesini kaybetmeye başladı ve her yer karardı, hiçbir şey göremiyordu.
-----------------------------------------------
Yixing ertesi sabah uyandığında sersemlemiş hissediyordu. Kafasını çevirdiğinde yanındaki sarışını gördü.
‘Wufan.’ Yavaşça seslendi Yixing.
‘Oh, uyanmışsın.’
Yixing başını salladı.
‘Neyin var senin? Doktor bitkin düştüğünü söyledi. Yeterince yemek yemedin mi huh? Sana iyi bakmadığım için doktor beni azarladı.’ Dedi Wufan endişeyle.
Yixing gülümsedi, her şey normale döndüğü için mutluydu.
‘Anneni ara, endişelenmiş olmalı.
‘Ona söyledin mi?’
-‘Mama, benim Xingxing’
--‘Xingxing? İyi misin? Doktor ne dedi?’
-‘Ah, bir şey yok, halsiz düştüğümü söyledi.’
--Gerçekten mi? Ben de torunum olacağını düşünmeye başlamıştım.’
-‘Mama, ben erkeğim, tamam mı? Ve henüz bir şey yapmadık.’
Wufan orada, ne konuştuklarını merak ediyordu.
--‘Ne? Neredeyse iki hafta geçmişken onunla hiçbir şey yapmadın. Neden Yixing? Neden? Söyle bana.’
-‘Henüz hazır değilim.’
--‘Böyle yapamazsın Yixing, bu yanlış. Zavallı Wufan. İnsanların evlenme sebepleri bu. Sahte evlilik olsa da yine de onunla evlisin.’
-‘Ama…’
--‘Hayır, git ve ondan özür dile. Bu yanlış, tamam mı? Bu günahı işlediğinden tanrı sana kızgın olmalı ve seni cezalandırmış olmalı. Sana dediklerini yapman gerek.’
-‘Tamam, tamam anne. Yapacağım.’
---arama sonu---
‘Annen ne dedi?’ Wufan merakla sordu.
‘Hamile olduğumu düşünmüş, ne saçma bir şaka.’
Wufan güldü.
‘Gülme.’
‘Tamam, tamam ama hamile olsan iyi olurdu.’ Dedi ve gülüşünü kontrol etmeyi denedi.
Yixing bayıldığından beridir bir hafta geçti. Ama Yixing hala annesinin ona seks hakkında dediklerini kafaya takmış durumdaydı.  O hazır değildi ama biliyordu ki, evlenip daha samimi olduklarından beridir Wufan hazırdan da fazlasıydı.
İkisi beraber Yixing’in favori dramasını izliyorlardı. Yixing her gün izliyordu ve Wufan hiçbir şey yapmıyordu, her gün televizyonu Yixing’ aitti.
‘Neden birkaç gündür garip görünüyorsun?’ sordu Wufan, omuzları değecek kadar yakın oturan diğerine.
‘Huh? Ahh, bir şey yok.’ Dedi Yixing, başka bir soru sormasından kaçınmayı deneyerek.
‘Emin misin? Öyleyse neden yüzün kızardı?’ yüzünü işaret etti.
Yixing kapatmayı deneyerek ellerini yanaklarına götürdü.
‘Ne? Söyle bana. Söz, kimseye söylemem.’ Dedi Wufan Yixing’e eğilerek, böylece kulağına fısıldayabilirdi.
‘Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.’
‘Söyle gitsin.’ Wufan dikkatlice ona baktı.
‘Annem bana söylediklerini yapmamamın günah olduğunu söyledi ve dedi ki cezalandırılırmışım eğer…’
Wufan sırıt. Wufan onun ne demek istediğini anlamıştı, daha önce Bayan Zhang ile telefonda konuşmuşlardı. Ama açıkça Yixing’in ağzından duymak istiyordu.
‘Eeeveet, yani?’ şaşırmış gibi göründü Wufan.
‘Gerçekten bunu yapmak istediğini biliyorum.’ Yixing kızaran yüzüyle devam etti.
‘Neyi?’ Wufan masum rolünü sürdürüyordu.
Yixing kucağına bakıp parmaklarıyla oynamaya başladı.
‘Neyi Yixing?’
‘Bekaretimialabilirsin.’ Suratı gittikçe kızarırken bir saniye içinde süper hızlı bir şekilde söyledi Yixing.
Wufan tekrar sırıttı. Beklediği zaman gelmişti ve başlatan o değil Yixing’di.
‘Ne? Açıkça söyle. Anlamadım.’ Wufan rolüne devam etti.
Yixing başını kaldırdı ve oldukça yakın olan Wufan’ın gözleriyle buluştu. Wufan’ın şaşkın yüzünü ve tekrar etmesini beklediğini görebiliyordu.
Yixing yutkundu.
‘Sen… Sen…’
‘Söyle, bekliyorum Xingxing.’
‘Sen…’
Wufan genç olana bakmış, tüm dünyayı onun yapacağı değerli sözleri söylemesini bekliyordu.
‘Bekaretimi alabilirsin.’ Yixing açık ama alçak bir şekilde söyledi, Wufan’ın bunu duyabildiğinden emindi.

1 yorum: