Sayfalar
▼
4 Kasım 2013 Pazartesi
Bu Adam Bir Canavar - 2. Bölüm 1. Part
Çeviren : Uniwlight~
2. BÖLÜM
1. Part
“Birşey mi kaçırdım ?” diye sordu Wufan, arkadaşlarının yanına kendini koltuğu bırakarak.
“Tabiki hayır. Şimdi bize az önce dışarı çıktığın genç çocuktan bahset.Nerde bıraktın onu ?” diye sordu gamzesi olan ve geriye yaslandı, açıkça bir cevap bekliyordu ,diğer çocuğu bulmak için klübün içine göz attı.
Wufan gülümsedi. “Bilmek isterdin değil mi Yixing?” ileri eğilerek tekrar şarabını aldı.
“Uzatmayı bırak da söyle hadi !” geyik gözleriyle küçük olan çocuk ileri eğildi, Wufanın omzunu sallayarak.
Wufan içni çekti ve şarabının son yudumunu içti, boş bardağa bakarak “Luhan,sakin ol.”
Luhan homurdandı ve kollarını bağladı.
“O gerçekten ilginç. Bunu bilin yeter.” Wufan göz kırptı ve kadehi masaya koydu.
“En azından bize adını söyle. O kadarını da biliyorsun herhalde ,değil mi ?” diye sordu Yixing, başını yana devirdi, masadaki boş bardaklara bakarak.
“Onun adı-”
“Biraz daha içecek alır mıydınız ?” kahverengi saçlı kısa çocuk böldü onları.
Wufan hımladı. “Ben bir kırmızı şarap daha alayım,lütfen.”
Çocuk gülümsedi ve arkadaşlarının diğer siparişlerini de aldı.
“Vardiyan kaçta bitiyor?” diye sordu Yixing, Suhoya kibarca gülümseyerek.
“Bunlar son siparişlerim olacak. Bundan sonra yukarı çıkacağım, arkadaşım kilitleyecek.” dedi Suho başını sallayarak.
“Bu kadar erken ? Neden ?” diye devam etti Yixing, Wufanın içini çekmesine sebep olarak. Yixingin büyük çocuğu kendinden hoşlandırma girişimleri çaresiz bir hal alıyordu. Burdaki üçüncü geceleriydi, ama Suho Yixingin ona yolladığı imaları anlamış gbi gözükmüyordu.
“İki yeğenim yukarıda, ve aslında onlara göz kulak olmalıyım.” içini çekti Suho, boş bardakları tepsiye koyarak.
“Gerçekten mi ? Kaç yaşındalar ?” diye sordu Luhan, ilgiyle ileri eğilerek.
“İkisi de 19. Ama bu yaşta bile, onlara göz kulak olmak zorundayım. Özellikle büyüğe. O gerçekten... yaramaz diyebilirim.” kıkırdadı Suho, gümüş tepsiyi kaldırarak.
“Adları ne ? Belki Tao onları tanıyordur .” dedi Yixing, Suhoyla daha çok iletişime geçebilecek bir nokta arayarak.
“Sehun ve Jongin.”
Wufan öksürmey başladı. “E-efendim ? Sehun ve ...?” diye sordu, Suhonun başka bir isim söyleyeceğini umarak.
“Jongin. Büyük olan.” diye tekrarladı Suho, ve gitmeden önce Wufan durdurdu onu.
“Nasıl görünüyor ?” diye sordu tekrar, kaşlarını çatarak.
“Uhh,yani, koyu renk saçları var, esmer bir teni ve benden uzun. Ama şimdi gerçekten gitmem gerekiyor. Siparişleriniz hemen gelecek.” tekrar gülümsedi Suho ve gitti.
Wufan geriye yaslandı ve düşünürken çenesini ovdu.
“Sorun ne Wufan ?” kıs kıs güldü Luhan, o da geriye yaslanarak.
“Sanırım az önce benden dört yaş küçük biriyle yiyiştim.”
Luhan birkaç kez göz kırptı, ve ardından gülmeye başladı. “Amanın, o Jongin senin dışarıda kirlettiğin Jongin miydi ?” diye sordu Luhan, hala gülüyordu.
Wufan hırıldandı. “Lanet olası bana yaşı hakkında yalan söyledi.”
“Oh sakin ol, Wufan. Çocuk sadece yaşı hakkında küçük bir yalan söyledi. Muhtemelen senin onu Suhoya söyleyeceğinden korkmuştur.” içini çekti Yixing.
“Umrumda değil. O çocuk yalan söylememesi gerektiğini bilmeli. Özellikle benim gibi insanlara.”
“Wufan, o çocuk bir 'çocuk.' Yalnız bırak onu.” dedi Luhan, içeceklerini getiren garsona teşekkür etti.
Wufan yavaşça hımladı, kadehini aldı ve içinde kanımsı rengi olan içeceğin dönüşünü izledi.
“Göreceğiz.” dedi daha çok kendine.
--
“Ona yaşın hakkında yalan mı söyledin ? Neden ?” kaşlarını çattı Sehun, Jonginin yatağında yanyana otururlarken, ikisinin de daha uykusu gelmemişti.
Jongin omuz silkti. “Bilmiyorum,yani, orda olmaya iznim bile yoktu ve kafamda herşey karman çorman oldu -” dedi Jongin Sehunun içini çekmesine neden olarak.
“Seni arayıp buluşmak isterse ne yapacaksın ?”
“Hiçbirşey,tabiki.”omuz silkti Jongin.
“'Hiçbirşey?' Ama ondan hoşlanıyorsun !”
Jongin homurdandı. “Lütfen,onunla tek ve son kez karşılaştım, ben gay 'değilim'”
Sehun başını salladı. “Jongin, dün akşam seninle uğraşmak için öyle dedim, ama dürüst olalım, o adama karşı sende birşeyler 'var', yoksa onun seni duvara yaslayıp öpmesine izin vermezdin.”
“Yorgunum,yatağına git.” Jongin Sehunu tekmeledi ve örtünün altına girdi.
“İyi.Keyfin bilir, piç.” dedi Sehun kalkıp odanın diğer tarafındaki yatağına giderken.
Jongin içini çekti ve karanlığa baktı.
Yan döndü,yüzünü duvara vererek, umutsuzca Wufanı unutmaya çalışıp uyumak istiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder