Bu Adam Bir Canavar - 1. Bölüm 1. Part

Çeviren : Uniwlight~

1. BÖLÜM
1.Part


Jongin derince içini çekti ve bir pat sesiyle başını bar tezgahına bıraktı.

“Sehun. Bittim artık. Bunu daha fazla yapamam.” sızlandı, sesi tahtaya karşı boğuk geliyordu.
Sehun hıhladı, yanından yürüyüp tezgahın arkasına geçerken kafasını biraz fazla sertçe pat patladı.
“Hadi ama hyung. Sadece 19 yaşındasın, bu doğal, dünyanın sonu değil ya.” dedi Sehun, iki bardak alıp kendilerine bira koyarken omuz silkti.

“Sehun, en son biriyle yattığımdan beri 'iki' ay oldu. Bunun ne kadar uzun olduğunu anlayabiliyor musun ?” sızlandı Jongin yine dikilip oturarak Sehundan birasını aldı.
Sehun içini çekti ve başını salladı. “Pekala, bir kadın ayarlayıp halletmeye ne dersin ? Bu sızlanmalarından bıktım artık.”
Jonginin çenesi düştü. “Halletmeye ne dersin ? Sorun bu ya zaten, Sehun!”
“Bi dk, sorun ne ?” Sehun kaşlarını çattı, tezgahta dirseklerinin üzerine yaslandı, hyungunu anlamaya çalışarak.
“Sorun şu ki , yeterince heyecanlı değilim. Kimseyi bulamıyorum beni ,bilmiyorum, yeniden 'gerçekten' tahrik edebilecek. Yapamıyorum işte.”
“Yani aslen şunu diyorsun, o kadar çok kadın becerdin ki ,onlardan sıkıldın ?”
“Evet!” dedi Jongin , ne kadar usanmış olduğunu göstermek için kollarını açarak.
“Yani, bu seni gay yapmıyor mu ?” güldü Sehun ve tekrar ayağa kalktı birasını içmeye devam ederken.
“Sehun,Ben 'gay' değilim.Ben sadece,bilmiyorum,-”
“Gay.” dedi Sehun ve büyüğe sırıttı.
“Fuck you.”
“Bu hoşuna giderdi değil mi ?” Jongin tezghın üzerinden uzanıp Sehunu tutmaya çalıştığında güldü Sehun.

“Çocuklar,ne yapıyorsunuz ? Burda olmamanız gerekiyor !” kahverengi saçlı kısa biri kafeye girdi, Jonginin tezgahın üzerinden sarkmış Sehunun tshirtünden tutmuş manzarasına kaşlarını çatarak.
“Suho hyung, Sehun bana gay dedi !” mızmızlandı Jongin, Sehunun tshirtünü bıraktı ve Suhonun onu rahatlatması için bar taburesinden kalktı.
Suho garip bir şekilde gence sarıldı ve sırtını pat patladı. “Uh,bu sorun değil,Jongin?”
Sehun yine hıhladı ve Jonginin kalan birasını içti.
“Hey,Sehun,bırak onu, ikinizin alkol içmeye izniniz yok!”
“Hyung,odaklan ! Cinsel sorunlarım var ve Sehun bana gay diyor !”
Suho Jongini üzerinden itti. “Yeter ikiniz de. Yukarı çıkın ve ödevlerinizi yapın. Bar yakında açılacak yani ben sizi gelip almadan önce ikinizi de burda görmek istemiyorum, anlaşıldı mı ?”

Jongin dudak büzdü ve Sehun içini çekti, tezgahın arkasından çıktı ve yukarı çıkmak için Jongini de alarak barın arkasına gittiler.

Suho başını salladı ve bar açılmadan temizlemeye başladı.





“Hey,Sehun, sadece bir içecek için aşağı inmeye ne dersin ?” sırıttı Jongin , Sehunun başını pat patladı.

Suhonun sahibi olduğu cafenin üst katındaki oturma odasının halısında uzanıyorlardı, televizyonda eski bir korku filmi vardı, ve ödevleri yerlere yayılmıştı, el değmemiş bir şekilde.
Sehun kötü kötü Jongine baktı. “O bizi alıncaya kadar Suhonun bize aşağı inmeyi yasakladığını biliyorsun,değil mi ?”
Jongin gözlerini devirdi. “Ah,tabiki bunu biliyorum. Ama çoktan gece yarısını geçti ve hala ortalarda yok, yani kuruyup gitmeden önce kendime biraz bira alacağım!”
dedi Jongin, çoktan ayağa kalkmıştı, ama Sehun bileğini tuttu.
“Mutfaktan su almaya ne dersin ?” dedi Sehun, büyüğün davranışlarından rahtsız olduğu açıktı.
“Oh hadi ama,Sehun ! Yasakları boşver, hayatı yaşa !” Jongin eğildi ve Sehunun ayak bileğine sıkıca sarılmış olan elini tuttu.
“Şimdi bırak beni. Ben aşağı iniyorum, senle veya sensiz. Sen seç.”
Sehun içini çekti ve başını kitaba bıraktı. “Pekala. Ama eğer Suho hyung öğrenirse sıçarız ve benden senin kıçını kollamamı bekleme. Bütün suçu 'sana' atacağım.”
Jongin yine gözlerini devirdi. “Herneyse, drama queen.”





İki genç aşağı kata inip cafeye girdiler, müzik, sigara ve parfüm kokusu karşıladı onları. Jongin hemen rahatladığını hissetti.

Jongin masalardaki konuşan ve yemek yiyen insanlara ya da barda içkisinin tadını çıkaranlara baktı, biraz vakit geçireceği hoş bir leydi bulmaya çalışarak.

“Bu akşam Suho hyung barmen, içecek almak için bara fazla yaklaşmasan iyi olur, tamam mı ?” dedi Sehun kulağına.
Jongin güldü ve kolunu onun omzuna attı. “Sakin ol,tamam mı ? Herşey iyi olacak. Şimdi bırak da birilerini bulayım.”
Sehun sızlandı ama yine de onu takip etti.
Cafenin arkalarında bir duvara yaslandılar ve kalabalığı süzdüler.

“Hey, şurdaki adamı gördün mü, köşedeki koltukta oturanı ?” Sehun dirseğiyle Jongini dürttü , başını bahsettiği adamdan tarafa çevirerek.

Jongin onun bakışını takip etti, ve Sehunun bahsettiği adamı aslında birkaç metre ötede buldu. Adam utanmazca Jongine bakıyordu.

“Evet , nolmuş ona ?” kaşlarını çattı Jongin , bakışlarını adamınkilerden ayırdı ve başını tekrar Sehuna çevirdi.
“Delirdin mi ? Karanlıkta bile herkes ordaki 'o' adamın , şimdiye kadar ki en güzel erkeklerden biri olduğunu ve 'seni' kestiğini görebilir.” dedi Sehun Jongin omzunu iterek.
“Sehun, sana çoktan söyledim , ben gay değilim !” dedi Jongin , kollarını birleştirerek.
“Hyung, ona bir 'bak'. Lütfen.” Sehun , Jongini koltukta oturan adama bakmaya zorladı.
Jongin içini çekti. “Pekala, pekala.”

Jongin şimdi gerçekten adama odaklanmıştı , ve adamı hala ona bakarken buldu , dudaklarında bir sırıtma vardı.

Adam, yanında birbirleriyle konuşan arkadaşlarına karşı tamamen ilgisiz gözüküyordu.

Jonginin de onu süzdüğünü görünce sırıtması büyüdü ve geriye yaslandı , Jonginin ona gelmesi için gelişigüzel bir el hareketi yaptı.

Jongin dondu. “Aman tanrım, Sehun bunu gördün mü ?” Jongin karnının döndüğünü hissetti , dragon ona bakmaya devam ettikçe baya geriliyordu..
Sehun ağzı açık bir şekilde Jongine baktı “Neyi bekliyorsun mal ? Hadi , ona git !” onu ittirdi , ama Jongin umutsuzca Sehunun koluna yapıştı.

“Lanet olsun , Jongin ne zamandan beri yeni insanlarla tanışmaktan korkuyorsun ?” Sehun büyük gözlerle Jongine baktı.
“Kapa çeneni, Sehun ! Söz konusu bir kadın yerine erkek olunca bununla nasıl başa çıkabileceğimi bilmiyorum !”
“Pekala, birlikte gidelim o zaman.” Jongin itiraz edemeden , Sehun onu yine ileri ittirdi, kolundan sıkıca tuttu ve kendiyle birlikte onu da sürükledi.
Jonginin gelmesi için bekleyen adama yaklaştıklarında , Jongin kusacak gibi hissetti.

Aynı kabinde onunla birlikte oturan diğer adamlar konuşmayı kesiti ve önlerinde dikilen iki gence baktılar.
Dragon , Jongini daha yakından gördüğünde sırıttı.
Adamın yakından daha da çekici olduğunu görünce Jonginin nefesi kesildi.
Dragon genişçe sırıttı ve yaklaştı.

“İsim ?” sordu Dragon , kalın sesi Jongini titretti.
“J-Jongin.” dedi , ağzını birkaç kez açtıktan sonra tekrar kapattı , sudan çıkmış gibi balık gibi gözükmüştü.
“Wufan.” dedi adam , sırıtıp tekrar geri yaslanıp, daha yakına gelmesi için , Jongine tekrar işaret yaparak.