‘Wufan, beni dinliyor musun? Bana öyle bakmayı kes.’ Dedi ve
Wufan’ı girdiği durumdan çıkararak banyoya geri girip kapıyı kapattı.
‘Tamam, tamam çık oradan.’ Orgazmını durdurmaya çalışarak
seslendi Wufan.
Ardından Yixing kapıyı açıp dışarı çıktı. Wufan gardırobuna
gidip şeftali rengi bir örtü çekti. Yixing’e vahşi ve aç bakışlar atmamaya
çalışarak ona doğru yöneldi. Ulaştığında hala kızarmış bir şekilde ayaklarına
bakan Yixing’in beline örtüyü sardı ve ona baktı.
Yixing’in üzerinde kendi kokusuyla onun kokusu varken ve
yatak onlara birkaç santim uzaktayken, kasıtlarındaki sertleşmeye engel
olamıyordu. Gerçekten Yixing’i yatağa atmak ve içine girmek istiyordu.
Wufan’ın gözleri Yixing’in dudaklarını inceleyerek, boynuna
ve köprücük kemiğine doğru hareket etti. Wufan bir eliyle hala etrafına sarılı
olan örtüyü tutarken, diğer eliyle Yixing’in yüzünü kaldırdı.
‘Senin için bunu tutmamı mı istiyorsun?’ sessiz ve alçak bir
sesle konuştu.
Yixing hemen örtüyü tuttu, vücudu yanmaya başlamıştı.
‘Üzgünüm.’ Mırıldandı.
Yanlış bir şeyler yapmamak için doğrudan oturma odasına
gitti Wufan. Diğerlerine katıldı. Chanyeol ve Baekhyun, Wufan’ın pantolonundaki
şişkinliği gördüğünde birbirlerine şifreli bir sırıtış attılar.
‘Kesin.’ Wufan arkadaşlarının doğru olmayan şeyler
düşünmesini engellemek için konuştu.
Yixing daha sonra çıktı, hala ayaklarına bakıyordu. Durumu
yüzünden utanıyordu. Oturma odasına yürüdü ve sözde 3 kişinin oturabileceği
koltuğu fethetmiş olan Jongin ve Kyungsoo’nun yanındaki hala boş olan küçük alana
gitti.
‘Yixing, Wufan’ın yanına otur.’ Dedi Baekhyun ve Chanyeol’e
doğru hareket ederek oraya kuruldu.
‘Benim için çok küçük.’ Dedi Yixing alçak sesle.
Baekhyun kalkıp, Yixing’in bileğinden tutarak boş yere doğru
çekti ve Yixing’in Wufan’ın kucağına, örtüsü de yere düştü. Wufan’ın
kasıklarındaki şişlik kontrol edemeyeceği hala geldi. El teması ile Yixing’in kalçalarını
hissedebiliyordu. Çok yumuşaktı.
‘Baekhyun, örtüm…’ düşük bir sesle konuşup Wufan’ın
yanındaki boş alana oturdu. Şimdi Wufan ve Baekhyun’un arasındaydı.
‘Çok seksisin Xingxing.’ Luha ona takıldı.
‘Wufan’a dikkat et.’ Ekledi Jongin, yüzünde yapışmış
sırıtmasıyla.
‘Chanyeol, örtümü verir misin?’ dedi Yaxing ve Chanyeol’ün
ayaklarının yakınındaki örtüyü işaret etti.
Chanyeol ona örtüsünü verdi ve Yixing’de hemen kalçalarına
sardı. Wufan’a çok yakın oturuyordu ve aralarında hiç boşluk yoktu. Wufan’ın
bir konu onun boynunun arkasındaydı. Wufan’ın sıcak nefesinin boynuna temas
ettiğini hissedebiliyordu.
Wufan filme odaklanmıştı ama gözleri yanındaki vücutta
dolanmadan edemiyordu. Gözleri tekrar köprücük kemiklerine kaydı. Oraya dalmak,
öpmek ve bir hickey(öpücük izi, morluk) bırakmak istiyordu.
Yixing, örtün bacaklarımı terletiyor. At şunu.’ Dedi
Baekhyun örtüyü bir kenara fırlatarak ve diğer taraftaki Kyungsoo’ya sırıttı.
Yixing’in gözleri genişledi ve Wufan’ın başı tamamen
dertteydi. İnanılmaz sertleşmişti. Yixing’in köprücük kemiklerinin tadını
çıkardıktan sonra gözleri soluk cildinde devam etti. Cildi çok güzel ve yumuşak
görünüyordu.
‘Luhan ge, sanırım bu gece Xingxing’i yemesi için Wufan’a
izin vermen gerekiyor.’ Dedi Jongin, Wufan’ın önündeki şişliği fark ettikten
sonra.
‘Benim için sorun yok. Xingxing’im bekaretini Wufan’a
kaybedebilir.’ Dedi neşeli bir şekilde be diğerleriyle beraber güldü.
Bununla sarsılan Yixing, Wufan ve Seohyun’un öpüştüğü anları
hatırladı.
‘Hayır, asla, katiyen.’ Dedi Yixing, tane tane.
‘Ama o senin nişanlın.’ Böldü Baekhyun. Ve ekledi. ‘Başka
bir deyişle ona aitsin.’
‘Hayır, değil. Bunlar sadece sahte. Ona ait değilim ve bana
dokunamaz.’
Wufan’un gururuna dokundu, meydan okunuyormuş gibi hissetti.
‘Kim demiş dokunamayacağımı?’
‘Ben dedim. Ne olmuş?’ dedi meydan okuyarak ve Baekhyun’a
doğru yaklaştı Yixing.
Diğerleri önlerindeki atışmayı izlemek için bir süreliğine
filmi duraklattılar.
‘Bilgin olsun, benim nişanlımsın. Bana her şeyi vermen
gerek. Bekaretin de dahil. Anladın mı?’
'Hayır hayır hayır. Seni sevmiyorum ve tabii ki de sen de
beni sevmiyorsun. Ayrıca bir kız arkadaşın var ve geçen hafta gözlerimin önünde
birbirinizi yiyordunuz. Peki, niye bana dokunmak istiyorsun? Zaten ona
sahipsin.’
Yixing içinde varsa ortaya döktü. Artık geri almak için çok
geçti. Çığlık atmak, haykırmak ve bunun naısl acı verdiğini söylemek istiyordu.
‘Kıskanıyor falan mısın? Bana aşık olduğunu söyleme bücür.’
‘Hayır, değilim. Sadece bilmeni istiyorum, nişanlın olsam da
bana hiçbir şey yapamazsın.’
‘Ama hatırlatırım, seni satın almıştım.’ Wufan fısıldadı.
‘Ne olmuş yani? Beni satın almış olsan bile kendi
ayaklarımın üzerinde duruyorum. Sana asla sunmayacağım. Asla vücuduma dokunmana
izin vermeyeceğim ve yatakta çok iyi olduğunu da sanmıyorum.’
Wufan daha fazla dayanamazdı. Gururu vardı ve Yixing’in onun
yatakta iyi olmamasıyla ilgili söylüyordu ve şu an altındaki sertleşme de
vardı. Nişanlısı böyle derken nasıl kalabilirdi ki?
Wufan ayağa kalktı ve Yixing’e döndü. ‘Gerçekten mi? Denemek
ister misin? Hadi kötü müyüm deneyelim.’ Dedi Wufan, kanepede oturan Yixing’in
bileğini kaptığı gibi.
‘Hayır.’ Yixing bileğini bırakması için Wufanla mücadele
etti. ‘Hayır Wufan.’
‘Bırak beni.’
Diğerleri ikisinin hareketleriyle hayrete düşmüştü. Ne
yapsalar bilmiyorlardı. Yixing ve Wufan başlamıştı ve Yixing’e yardım etmek
için yapabilecekleri bir şey yoktu.
‘Gel dedim sana. Zamanımı harcıyorsun. Artık duramam.’
‘Wufan dur.’ Yixing hala pes etmemişti ve şimdi panik
halindeydi. ‘Gitmeme izin ver. Luhan ge, bana yardım et.’
‘Edemem Xingxing. O senin nişanlın.’ Luhan özür dilercesine
konuştu.
Wufan bileğini bırakıp derin bir nefes aldı. ‘Ne kadar
inatçısın.’ Yixing’i kollarına aldı ve öyle taşımaya başladı.
‘İndir beni Wufan.’ Yixing can havliyle kıvrandı fakat
yapamadı ve Wufan pnu yatak odasına taşıdı.
‘Gitmemiz gerekdiğini düşünüyorum.’ Dedi Jongin filmi
kapatırken.
‘Ben de öyle düşünüyorum.’ Luhan da onayladı ve hepsi
karmaşa içinde derhal evi terk ettiler.
Wufan Yixing’i yatağa attı ve açılan kalçalarına aç ve vahşi
bakışlar attı.
‘Nereye gidiyorsun bebeğim?’ Yixing’in belini koluyla
sararken seksi bir sesle konuştu Wufan.
‘Bırak beni Wufan. Lütfen. Yapma bunu bana.’ Yixing
belindeki koldan kurtulmayı denedi. Gömlek şimdi de sol omzunu açıkta
bırakıyordu.
Yixing tüm gücüyle Wufan’ı itti ve kavrayışından kurtuldu.
Kapıya ulaşıp açtı ama Wufan fazla hızlıydı. Tektat kapıyı kapattı ve
kilitledi. Yixing’in artık kaçacak yeri yoktu.
Wufan genç olana doğru yürüyordu. Yixing ise araya mesafe
bırakmaya çalışarak geri geri gidiyordu.
‘Wufan lütfen. Yapma böyle. Lütfen.’ Yixing sırtı duvara
değinceye kadar yalvardı.
Fakat Wufan her şeyi görmezden gelerek genç olana yürüdü ve
vücudunu ona dokundurdu. Yixing, Wufan’un sert üyesini hissedebiliyordu.
Sertti.
Wufan elini Yixing’in çenesine götürdü ve okşadı. ‘Bunun
için ne kadar bekledim biliyor musun?’ Yixing’in kulağına fısıldadı ve
dişlerini geçirdi. ‘Yatakta yapalım, böylece zarar görmezsin.’ Wufan tekrar
fısıldadı ve Yixing’in kolunu tuttu.
‘Wufan lütfen. Yalvarıyorum.’
Wufan onu dikkatle yatağa attı ve şimdi onun üzerindeydi.
Yixing’in kahküllerini yana çekti.
Wufan, Yixin’e bakıyordu. ‘Sana bir şey söylemeliyim..’
Yixing sessiz kaldı, bir şeye cevap vermedi. Üzerindeki
adamı daha da çıldırtmaktan korkuyordu. Çok fazla paniklemiş değildi artık
çünkü Wufan’ın biraz sakinleştiğini görüyordu.
‘Wufan henüz evlenmedik. Daha sonra yapalım.’ Yixing eski
hatasını tekrarlamamak için tatlı dille ikna etmeye çalışıyordu.
‘Dudaklarını özledim.’ Dedi Wufan, seksi bir şekilde.
‘Yapma bunu bana Wufan.’ Yixing’in yanaklarından bir damla
gözyaşı süzüldü. Yixing’i bir daha ağlatmayacağına dair kendine söz vermişti. O
an duraksadı. Aşağıdan kendisine bakan ve ağlayan çocuğun yanağını
başparmağıyla sildi.
‘Sshhh Yixing. Ağlama.’
‘Lütfen Wufan, henüz hazır değilim.’ Yixing sarışın olana
yalvardı.
‘Tamam, tamam ağlama.’ Wufan kötü bir şekilde ağlayan çocuğu
sakinleştirmeyi denedi.
Wufan’ın üyesi normal haline dönüyordu. Kitaplar haklıydı.
Bunu yaparken partnerinin göz yaşlarını görmemen gerekirdi. Bu Wufan’ın
orgazmına engel olmuştu.
Wufan kalktı ve onu yatakta bıraktı. Yixing’i yalnız bıraktı
ve saat çoktan 12.00 olmuştu.Wufan bu gece için kanepede uyumaya karar verdi.
Oturma odası pizza ve diğer ıvır zıvırlarla karmaşa içindeydi. Ama hepsini
görmezden geldi ve gözlerini kapadı.
*Bu da ne? Neden kendimi kontrol edemiyorum?*
Yixing sakinleşmişti, hala yatakta yatıyordu. Wufan’ın
dışarıda ne yaptığını merak etti. Yataktan kalkarak oturma odasına yürüdü.
Çıkmadan önce gömleğin kalçasını kapattığına emin oldu. Yixing sarışın olanın
vücudunun kanepeye uzanmış olduğunu gördü. Kötü hissediyordu. Eğer yatakta kötü
olduğunu söylemeseydi Wufan bunu yapmayacaktı. Kendi aptal hatasıydı. Bunu
düşünerek kanepeye doğru yürüdü Yixing. Wufan uyuyor muydu yoksa sadece
gözlerini mi kapatıyordu emin değildi.
Sessiz kalarak kanepenin yanına yere oturdu. Uyuyan çocuğun
yüzünü izledi. Wufan gerçekten yakışıklı ve mükemmeldi. Ondan daha iyi birini
hak ediyordu. Wufan şirketinin CEO’suydu ama Yixing… Hiç kimse. Ama ona karşı
sert olsa da, onunla uğraşmayı sevse de, Wufan’ın etrafında olmayı seviyordu. Birbirleri
için yaratılmamış olabilirlerdi ama en azından Wufan’ın arkadaşı olmak
istiyordu.
‘O kadar yakışıklı mıyım?’ dedi Wufan, hala gözleri kapalı
bir şekilde şaşırtarak. Wufan gözlerini açıp Yixing’e doğru döndü. Aralarındaki
mesafe çok yakın değildi ama çok uzak da değildi. ‘O kadar yakışıklı mıyım?’
Wufan, Yixing’in yanaklarını kızartıp kalp ritmini hızlandıracak bir gülümseme
sundu. Yixing bunu inkar edemezdi. Wufan onunla uğraştığında ve birbirlerine
çok yakın olduklarında, kızaracak ve kalp ritmi hızlanacaktı.
‘Özür dilerim.’ Yixing diğerinden özür diledi.’
‘Hmm ne için?’
‘Yatakta… kötü olduğunu söylediğim için.’ Yixing’in sesi
kendi yüzünden dehşete düşmüş gibi geliyordu.
‘Unutalım gitsin. Benim için bir şeyler pişirir misin?
Acıktım.’ Dedi Wufan, hala Yixing’in kızaran yüzünü izlediği pozisyonunu
bozmamışken.
Yixing heyecanla kafasını salladı. ‘Ramen yiyelim o zaman.’ Dedi
neşeli bir şekilde ve ayağa kalkıp mutfağa gitti, Wufan’ın gözleri önünde beyaz
tenini açarak.
Yixing şimdi başka bir bilmeceyle karşı karşıyaydı. Ramen
çok yüksekte bir yerdeydi ve ona ulaşamıyordu. Daha önce o kadar yükseğe nasıl
koyduğunu hatırlamıyordu. Yixing ramenlere eliyle ulaşmaya çalışsa da
yapamıyordu, Wufan’ı çağırmak istiyordu ama ona bücür veya öyle şeyler demeye
devam etmesini istemiyordu. Böylece ayak parmaklarının üzerine kalktı ve birkaç
santim yukarıdaki ramenleri almak için ellerini yukarı doğru sallamaya başladı.
Gömleğin kalça kemiğine kadar çıktığının ve ellerini böyle sallarken biraz
ortaya çıkan kalçasıyla anın tadını çıkaran kişiden habersizdi.
Wufan orada kaldı. Orgazmının Yixing’in gözyaşlarıyla
dindiğini düşünüyordu ama bu bir hataydı. Üyesi bilmem kaçıncı kez sertleşmeye
başladı. Belli belirsiz görünen Yixing’in ince yapılı vücudu alevlendirmeye
başladı. Karşısındaki manzaranın tadını çıkardı. Yixing soluk ciltli, seksi ve
masumdu. Yixing’in solun cildini seviyordu. Çok fazla. Ve omuzlarından düşen
tişörtü köprücük kemiklerini ortaya çıkardığında daha da seksi görünüyordu.
Daha ne isteyebilirdi ki? Yixing’de olan her şey gerçekten mükemmeldi.
Wufan mücadele veren seksi çocuğa doğru ilerledi. Ramenlerle
çatışan Yixing henüz bunun farkında değil gibiydi. Wufan ne zamanki ona arkadan
sarıldı, genç olan şaşkınlıktan ellerini indirdi.
‘Wufan.’ Yixing beline sarılan güçlü kolları hissedince
mırıldandı.
‘Benim önümde seksi davranmaya devam edensen benim elemanı
tutamam.’ Wufan Yixing’in kulağına fısıldadı ve Yixing’in yüzü Wufan ona
arkadan sarılmışken söyledikleri yüzünden fena kızardı. Wufan’ın elleri aşağı
indi ve hafifçe okşadı.
Yixing suratı kırmızı ve yanıyorken sessiz kaldı.
‘Çok güzelsin.’ Dedi Wufan, Yixing’in kulak memesini ve
boynunu öperken. Ardından Yixing’in küçük belinden kollarını çekip onu serbest
bıraktı ve tezgaha doğru eğildi.
‘Ramen alabilir misin lütfen. Ben ulaşamıyorum.’ Kekeleyerek
konuştu Yixing, arkadasın duran Wufan’ın gerginliğiyle. Wufan’ın gözlerinin
üzerinde olduğunu söyleyebilirdi.
Wufan sırıttı ve Yixing gibi zorlu dakikalar yaşamadan
kolayca rameni alıp tekrar tezgaha ellerini koydu. Kızaran Yixing’i seviyordu,
bu yüzden onunla uğraşmaya devam etti.
Yixing, Wufan arkasında durduğundan ve ona yakıcı bakışlar
attığından garip hissediyordu. Yixing döndü ve Wufan’a baktı. Doğruydu.
Bakıyordu. Bakışları baştan sona üzerindeydi.
‘Wufan böyle yaparsan pişiremem… böyle..’ Yixing kekeledi.
Wufan’ın tam olarak ne yaptığını açıklayamıyordu.
‘Sadece hazırlamanı izleyeceğim.’
‘Hayır… Yalan söylüyorsun. Gözlerini hissedebiliyorum.’
Yixing’in ses tonu düştükçe düşüyordu. Utandırıyordu.
‘Hayır, yapmıyorum. Seni yemek yaparken izlemeyi ve ince
vücudunu görmeyi seviyorum. Evlenmeyi beklemeden…’
Yixing’in gözleri genişledi ve hemen Wufan’dan başka tarafa
döndü. Yüzü son derece kırmızıydı ve kalbi… Söylemeye gerek bile yoktu. Normal
bir insanınkinden daha hızlıydı. Ardından kendi için ve Wufan için ramen yapmaya
başladı. Gömleğin hareketlenip Wufan’ın hassasiyetini ateşlememesi için ifşa
olmayacak şekilde hareket etmeye çalıştı.
Wufan’sa onun davranışlarına kıs kıs gülüyordu. Sertleşmiş
üyesi isyan ediyordu. Onun için akşam yemeği hazırlayan nişanlısını izleyerek
tadını çıkarıyordu. Wufan nişanlısına doğru yaklaşıp bir elini Yixing’in
soluna, diğerini sağına götürüp tezgaha koydu. Bedeni ve tezgah arasında onu
tuzağa düşürmüştü.
‘Wufan.’ Yixing hızlı kalbine rağmen alçak sesle konuştu.
‘Ne? Sadece yaptığın rameni görmek istedim.’
‘Çok yakındasın.’
‘Gerçekten mi? Daha da yaklaşabilir miyim?’ diye söyledi ve
genç olanın izni olmadan göğsünü onun sırtına değecek şekilde yakına getirdi.
Yixing şimdi tamamen onun kapanındaydı.
Yixing, Wufan’ın üyesini hissedebiliyordu. Çok sertti ve
Yixing’in kalçalarına değiyordu. Arkasındaki Wufan’a bakmak için kafasını
çevirdi. Wufan’ın derisine çarpan nefesini hissedebiliyordu.
‘Wufan.’ Bedenini Wufan’a çevirirken konuştu Yixing.
‘Yiyelim hadi. Oldu bile.’ Yixing’in sesi, Wufan’ın ani,
garip ve davetsiz hareketleri yüzünden titrek geliyordu.
Ama Wufan sadece yoğun bakışlar attı ve ellerini Yixing’in
ince belinden kaydırarak kalçalarını sardı.
Yixing tüm vücudu patlayacak gibi hissediyordu. Rahatsız
hissediyordu ama içten içe Wufan’a yakın olmayı seviyordu. Wufan’ın yoğun
bakışları birden Yixing’in pembe dudaklarına indi. Bu dudakları özlemişti. Hala
ne tadını ve ne kadar yumuşak olduğunu hatırlıyordu. Onun harika dudakları…
Tekrar o dudakları hissetmek istiyordu.
Yixing’e doğru eğildi. Yixing sadece sarışının dudaklarına
inmesini izliyordu. Sadece ona baktı, hareket etmeden. Sadece durdu, Wufan’ın
ne kadar istediğini biliyordu. Öyleyse bir kere öpmesine izin verebilirdi.
Wufan sonunda pembe dudaklara ulaştı. Dudaklarında onun
dudaklarını hissettiğinde Yixing gözlerini kapattı. Wufan’ın göğsüne ellerini
koyup birkaç kez itmeyi denese de öpücük tarafından sarsıldığından elleri
öylece göğsünde kaldı.
Wufan, Yixing’in tadını ne kadar özlediğini açıklayamazdı.
Neredeyse üç aydır özlem duyduğu dudaklardı. Wufan hızlı gitmedi. Yumuşak
dokunuşlarla dudaklarıyla oynadı. Yixing gerçekten iyi öpüşüyor sayılmazdı.
Wufan’ın onu öptüğü önceki sefer gibi öylece durdu. Gerçekten de Yixing’in
kalçalarını istiyordu ama izinsiz bir şey daha yapmaktan korkuyordu.
Wufan artık gerçekten de kendini kontrol edemiyordu. Öpücük
ile kapılıp gitti. Yumuşak dudaklarında eridi. Vücudu daha da ısınırken sol
eli, Yixing’in üzerindeki gömleğin altına gitti. Çıplak eliyle Yixing’in beline
dokundu. Yixing’in cildi çok yumuşaktı ve artık buna bağımlıydı. Sağ elini
Yixing’in çenesine getirdi Wufan. Öpücük tutkuludan fazlasıydı. Yixing öpücüğün
nasıl olacağını anladıktan sonra, Wufan’ı geri öpmeye başladı. Ama Yixing’in
öpücüğü basit ve yumuşaktı. Birbirlerine tatlı, yavaş ve tutkulu bir öpücük
yaşattılar, ^mutfakta^.
Uuuuuu şu an ben bulutların üzerindeymişim gibi hissediyorum. . Sonunda.. bu şimdiye kadar okuduğum en iyi kray ♥♡♥
YanıtlaSil